ويكيبيديا

    "يدعوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dua
        
    • iddia
        
    • diyen
        
    • izin vermezler
        
    • izin vermediler
        
    • izin vermeyeceklerdir
        
    Program için İncil okuma grubunu çağıracak ve ruhuma dua okuyacaklar. Open Subtitles فستقوم بجمع جماعتها الدينية لكي يستمعوا لتلك المقابلة, ثم يدعوا لروحي
    Hükümet ve Senato , Amerikan halkından... astronatlar için bu akşam dua etmelerini istedi. Open Subtitles مجلسي النواب و الشيوخ تخطيا جلساتهما بسرعة سائلين المواطنين أن يدعوا الليلة من أجل رواد الفضاء
    Eğer bu adamlar iddia ettikleri kişilerse... o ajanların listesini... yazabileceklerini beklemek gayet makul bir şey olurdu. Open Subtitles واذا كانوا هم كما يدعوا سيكون منطقيا ان يستطيعوا كتابة قائمة باسماء هؤلاء الجواسيس
    İnsanlar hakkında az şey bildiğini iddia ediyorsun ama benimle ilgili her şeyi çözdüğün kesin. Open Subtitles هل تعلم ، بأن الذين يدعوا أنهم يستطيعوا معرفة خبايا النــاس
    Ve son olarak da, kendisine "Casanova" diyen, beni evimden ayıran ve beni, öldürmeye kalkışan adama sesleniyorum. Open Subtitles وأخيرا إلى الرجل الذى يدعوا نفسه كازانوفا
    Tatlım, adına çalıştığım adamlar patronundan istediklerini almadıkça gitmene izin vermezler. Open Subtitles حبيبتي الناس الذين أعمل معهم لن يدعوا أي أحد يذهب حتى يحصلوا على ما يريدون من رئيسك
    Bizden önce gelenler her savaştan galip çıkmadı ama bunun amaçlarını yok etmesine izin vermediler. TED أولئك الذين سبقونا لم يربحوا كل قتال خاضوه لكنهم لم يدعوا ذلك يقتل رؤيتهم.
    Düzen Efendileri buranın kontrol dışı kalmasına izin vermeyeceklerdir. Open Subtitles لوردات النظام لن يدعوا هذا يمر دون عقاب.
    - Babam benim için dua etmek isteyebilir. Open Subtitles . أبى ربما يدعوا من أجلى- . صفرى عندما تكونى جاهزة -
    Bazen ayın, sebep olduğu sorunları çözmek için onlara bir göktaşı göndermesi için dua ederlermiş. Open Subtitles "لقد كانوا يدعوا بأن يٌرسِل نيزك لعلاج المشكلة التي سببها القمر
    Herkes mutluluğunuz için dua etse bile. Open Subtitles حتى لو كان الجميع يدعوا . لك بالسعادة
    Sonrasında yere çökmüş dua ediyor. Open Subtitles وفي اللحظة التالية، هو على الأرض، يدعوا
    Demek istediğim, yine... bir tane gördüklerini iddia edenler ama ...hiç kimse bunu kanıtlayamıyor. Open Subtitles أعني ، هناك مرة أخرى البعض يدعوا انهم رأوا واحد ولكن... لا أحد يستطيع أن يثبت ذلك
    Sevdiğini iddia ettiğin birinin canını yakabilmeyi. Open Subtitles ... بأن ذالك الشخص يؤذي شخصاً ما و يدعوا ذالك محبة
    George, cinayetlerin çözüldüğünü iddia ettiklerini biliyor musun? Open Subtitles (جورج) هل تعلم أنهم يدعوا أن جرائم القتل حٌلت؟
    Bunlar eşlerimizden ayrıldıktan sonra birlikte olduk diyen aldatan ilk insanlar değil. Open Subtitles اسمعي، لن يكونا أول الخائنين الذين يدعوا أنهم ارتبطوا.. بعد ان أصبحا كلا الجانبين أحرارا
    Kendine İsa diyen bir herif var. Benim gücümü almış. Üzerimde kullandı? Open Subtitles هناك رجل يدعوا نفسه بالمختار، إنه يملك قدرتي، لقد استخدمها علي
    Hector, kendisine "Defenstrator" diyen biriyle epeyce etkileşime geçmiş. Open Subtitles هكتور) تلقى) عددًا من البلاغات من شخص يدعوا نفسه "ديفنيستراتور"
    Bakın, onlar iki aceminin gelip onları yenmesine izin vermezler. Open Subtitles أنظري , إنهم لن يدعوا مستجدين يدخلوا ويأخذوا كل ما لديهم
    Anlattığı hikayenin saçma olduğunu jürinin görmesine izin vermezler. Open Subtitles محال أن أن يدعوا هيئة المحلّفين يرون مدى سخافة حديثه
    Kömürcüler bunun böylece kalmasına izin vermezler. Ne yapacağız? Open Subtitles قوم الفحم لن يدعوا هذا يمر مرار الكرام، فماذا سنفعل؟
    Söyleyecek önemli sözleri vardı ve başarısızlık korkusu gibi saçma bir şeyin yollarına çıkmasına izin vermediler. Open Subtitles لقد كان لديهم امرٌ مهم ليقال, ولم يدعوا امراَ سخيفاً كالخوف من الفشل.
    İçlerinden birinin, Ayrılıkçıların savaşı kazanmalarını sağlayacak bilgiyi ele geçirmek için işkenceye uğramasına izin vermeyeceklerdir. Open Subtitles لن يدعوا واحد من شاكلتهم ان يعذب فى لان يسلم معلومات يمكنها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد