ويكيبيديا

    "يدعونه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diyorlar
        
    • adı
        
    • dedikleri
        
    • diyor
        
    • derler
        
    • deniyor
        
    • diyorlardı
        
    • der
        
    • deniyordu
        
    • derdi
        
    • denir
        
    • demiyorlar
        
    Ofisi uygun zamanları kontrol ediyor ya da öyle diyorlar. Open Subtitles , مكتبه يتحقق من المواعيد المتاحة أو هذا ما يدعونه
    Bu adam, Joel Salatin, ona çılgın çiftçi diyorlar çünkü sisteme karşı "yetiştiriyor". TED هذا الرجل يدعى جويل سالاتين .. يدعونه المزارع المجنون لانه يزرع بصورة مخالفة للطرق المتبعة ..
    Kulakları büyük diye, ona ucube diyorlar. Open Subtitles لمجرد أنه لديه تلك الآذان الكبيرة ، يدعونه نزوة
    Nehrin adı bu yüzden farklıdır, Bora deniyor. Open Subtitles وبعد هذا ، لماذا يحمل النهر اسم آخر يدعونه البورا هذا يريك فقط
    "Adam" dedikleri bir beyefendi hesabına çalışıyorum. Open Subtitles انظر,أنا أعمل لصالح ذلك الرجل المحترم الذى يدعونه الرجل.
    Sean Armstrong. Ahlaksızlıktan tutuklandım. Onlar öyle diyor. Open Subtitles شون آرمسترونغ، الإجتماعي البذيء على الأقل، ذلك الذي يدعونه
    Saçını lavaboda yıkadığında, buna Porto Riko duşu derler. Open Subtitles عندما تغسل شعرك في الحوض يدعونه دُش بورتوريكي
    Buna Alt Kademe Yönetici Modeli diyorlar. Sizce nasıl? Open Subtitles إنه ما يدعونه بالمدير التنفيذي الأصغر النموذجي، ما رأيك؟
    SK sisteminde bir cisim var. Yerlileri, ona Dünya diyorlar. Open Subtitles جسم غامض فى النظام اس كيه فخامتكسكانه يدعونه الارض
    Sanırım buna savaş konseyi diyorlar. Bize katılmak ister misiniz? Open Subtitles اظن انهم يدعونه مجلس حرب , اترغبين فى الانضمام الينا ؟
    Ya da bir yuva, nasıl isterseniz. Oraya Mucizeler Avlusu diyorlar. Open Subtitles وكر,اذا اردت الدقة انهم يدعونه قاعة المعجزات
    Ya da bir yuva, nasıl isterseniz. Oraya Mucizeler Avlusu diyorlar. Open Subtitles وكر,اذا اردت الدقة انهم يدعونه قاعة المعجزات
    Hayır, pembe diyorlar, ama baktığında açık kırmızı gibi gözüküyor. Open Subtitles لا , انهم يدعونه وردى انها تبدو كالاحمر عندما تنظر اليها
    Buna neden "gevrek" diyorlar şimdi daha iyi anlıyorum. Gevrek tarlası gibi! Open Subtitles يمكن أن أرى لماذا يدعونه "مزيج حفلات" لأنه مثل حفلة في وعاء.
    Onun..."adı her neyse" nikah provasına gitmiştim. Open Subtitles انا فقط معها في , بالذي يدعونه تحضيرات الزفاف
    adı Gerald ama herkes ona Kanser Köpecik diyor. Open Subtitles اسمه جيرالد ولكن الجميع يدعونه بسرطان الكلب
    Gördüğün gibi, tabu dedikleri şey bu. Open Subtitles إنه فقط كما ترى, هذا هو الذي يدعونه بالفعل المحرم
    Berbat. Ve Rangers maçındaki loca koltukları dedikleri şey... Çok soğuk. Open Subtitles وذلك الشئ الذي يدعونه الصندوق المحاصر بالحراس ,بارد جدا
    Kıçı patlayana kadar çalışıyor ama bazı vefasız moronlar ona şişko diyor. Open Subtitles انه يكسب القليل من الجاحدين الذين يدعونه بالسمين
    Buraya Mabet derler leydim. Periler diyarıdır. Open Subtitles يدعونه الحرم يا سيّدتي، إنّه موطن الجنّيّات.
    Ona "Ağlayan Kadın" diyorlardı. Gerçekten "Ağlayan Kadın" deniyordu, çünkü ona yukarıdan baktığında bu koca kıta, sanki etrafı eğilip bükülmüş adeta bir kadına benziyordu. Open Subtitles كانوا يدعونه كذلك بالفعل، لأنك لو .. نظرت إليه من الأعلى سترى تلك القارة الضخمة
    Bazıları buna satış der ama başka insanlara göre bu... Open Subtitles بعض الناس يدعونه مبيعات لكن بعضهم الآخر يسمون ذلك
    Lisedeki arkadaşlarım deli yerine bunu derdi. Open Subtitles ذلك ما كانوا أصدقائي في الثانويه يدعونه الجنون
    Bizim meslekte açıklanamayan şeyleri açıklamak için buna "kendiliğinden düzelme" denir. Open Subtitles الناس فى مهنتى يدعونه "الشفاء التلقائى" لشرح ما لا يمكن شرحه
    Fikirlerin canlı mübadelesi diye buna demiyorlar mı? Open Subtitles أهذا ما يدعونه تبادلاً حياً لوجهات النظر؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد