Duncan, bir şeyler yap! Yaptıklarının cezasını biliyordu ve çekecek. Af dilemek için seni göndermesi doğru değil. | Open Subtitles | إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل |
Bu departman onun günahlarinin bedelini ödemek zorunda değil, ...o yüzden tekrar soruyorum. | Open Subtitles | هذا القسم لا يستحق أن يدفع ثمن مخالفاته، لذا فأنا أطلب منكَ مجدداً |
Onu kim vurduysa yaptığının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | ايا كان من اطلق النار عليها فعليه ان يدفع ثمن فعلته |
Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
Bilmenizi istiyorum ki onu bulacağım ve yaptıklarını ödeyecek. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي أنني سأعثر عليه وسوف يدفع ثمن هذا |
Binlerce Romalı bunu kanıyla ödedi! | Open Subtitles | إن الرومانيين و الدم الرومانى سوف يدفع ثمن ذلك |
Ailesinin hatalarını onun ödemesini istemezsin. Onunla yüzleşmen gerek. Yüzyüze. | Open Subtitles | أنت تريده أن يدفع ثمن أخطاء والديه عليكَ مواجهتها ،وجهً لوجه. |
Bu durum şu soruyu aklımıza getiriyor: Neden herhangi birimiz, herhangi ülkeden, tütün endüstrisi maliyetleri için ödeme yapalım ki? | TED | لكنها تطرح سؤالاً، لماذا يجب على أي واحد منا في أي بلد، أن يدفع ثمن صناعة التبغ؟ |
Yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli. | Open Subtitles | إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل |
Eczacının babama yaptığının cezasını çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد لذلك الصيدلي أن يدفع ثمن مافعله لأبي |
İşlediği suçların cezasını çekeceğinden emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتأكد أن يدفع ثمن الجرائم التى ارتكبها |
Bir oğulun babasının günahlarının bedelini ödemek zorunda olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | ألـاـ تؤمن أن الـابن عليّه أن يدفع ثمن خطايا والده؟ |
Teal'c önümde, ihanetinin bedelini ödemek için bekliyordu. | Open Subtitles | تيلوك كان يقف أمامى , ينتظر أن يدفع ثمن خيانته |
En azından kızım için, günahlarının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | على الأقل لأجل إبنتي، يجب أن يدفع ثمن ذنبه. |
Hayır. Yaptığının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | لا، كان عليه أن يدفع ثمن فعلته. |
Her ne yaparsan yap, başka birisi ödüyor. | Open Subtitles | مهما كان ما تقوم به من عمل,فهناك من يدفع ثمن ما تفعله |
Bana yaptıklarının bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | حسناً، كل ما أريده هو أن يدفع ثمن ما جعلني أمرُ به. |
Beni kullanmalarına izin verdim ve bedelini kardeşim ödedi. | Open Subtitles | لقد سمحت لنفسي ان يتم التلاعب بي، وكان على أخي ان يدفع ثمن ذلك |
Meera'ya yaptığının, size yaptığının bize yaptığının bedelini ödemesini istedim. | Open Subtitles | أردته أن يدفع ثمن أفعاله من أجل ميرا، من أجلك و من أجلنا كلنا |
Kesin olarak Alzaymır teşhisi koyulmadığı sürece sigorta evde bakım için ödeme yapmaz. | Open Subtitles | المركز الطبي لن يدفع ثمن الرعاية المنزلية مالم يحصل تشخيص " لمرض " الزهايمر |
Şimdi olduğu gibi arkamıza yaslanıp felsefe tartıştığımız boş zamanlarımızın bedeli. | Open Subtitles | يدفع ثمن وقت الفراغ الذى نقضيه... فى مناقشة الفلسفة كما نفعل الليلة |
Bu adama sana yaptıklarını ödetmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اجعل هذا الرجل يدفع ثمن ما فعله بك |
Ufak bir de kazanç sağlıyoruz. Sonuç olarak, birilerinin bizim koca oğlanın, uh, kucak dansı paralarını ödemesi gerekiyor. | Open Subtitles | فعلى أحد ما أن يدفع ثمن رقصات التعري من أجل هذا الضخم |
Kötü bir ilişkinin hesabını vermesi gereken tek kişi bir sonraki ilişkini yaşayacağın kişidir. | Open Subtitles | أنا اكره هذا الشخص الوحيد الذي يجب عليه ان يدفع ثمن العلاقه السيئه هو الشخص بعلاقتك التاليه |
Acaba bir şeften her şeyin parasını ödeyen adama bir jestiniz var mı? | Open Subtitles | أنت هل لديك شيءٌ من طاهٍ إلى رجل الذي يدفع ثمن كل شيء؟ |
En doğru tespit kazansın, kaybeden öğle yemeği ısmarlar. | Open Subtitles | أفضل وجهات النظر و الخاسر يدفع ثمن الغداء |