"يدمنون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bağımlı
• bağımlısı
• bağımlılıklarını

Bu oyuncakları, çocukların şirketimizin sigaralarına bağımlı olması için kullanacağımızı asla anlayamazlar.
لن يعلمو اننا نستخدمهم لنجعل الاطفال يدمنون على سجائر شركتنا

Bükülenleri uyuşturucusuna bağımlı yapıyor.
لديه عدد من المتدفقين الذين يدمنون مخدره

Benimle seks yapınca insan bağımlı oluyor bilirim ama bir ilişki aramıyorum.
أجعل الرجل يدمنون عليّ سريعاً لكنني لا أبحث عن علاقة

Ülkeye soktuktan sonra, onları uyuşturucu bağımlısı yapıp fahişe yapıyorlarmış.
حالما يهربونهم , يجعلونهم يدمنون على المخدرات و من ثم تحويلهم إلى عاهرات

Uyuşturucu bağımlısı çocuklarını siktir et!
أنهم يتركون كل الأطفال يدمنون على تعاطي المخدرات

Kızlarımın loto bağımlılıklarını düzenlemek zorunda kalmıştım ve dediklerimi yapmadıklarında onu ellerinden aldım.
حسنا, لقد تمكنت من اني اجعل بناتي يدمنون اوراق اليناصيب وببساطة منعتهم منها عندما لا يفعلون ما اقوله لهم

Başka biri olmaya bağımlı oluyorlar.
ذلك يحدث لبعض الناس يدمنون كونهم أشخاصاً آخرين

Korkularını alt etmek için onlara bağımlı oluyorlar.
أعلى ما يحصلون من التغلب على خوفهم ... تصبح ... يدمنون فيه.

Onları henüz okulluyken bağımlı hale getirip gençliklerinde kurban ediyor.
اجعلهم يدمنون بينما هم في المدرسة ... ويسقطون ضحايا له في شبابهم

Çok fazla kişi diyor ki, elbette Kongre'dekiler de dahil CIA, Afro-Amerikalıları kokain üretmeleri için bilerek bağımlı yaptı.
{\cHDBC643}الكثير من الناس يقولون بالطبع من ضمنهم اشخاص من الكونغرس ان وكالة الاستخبارات المركزية عمداً جعلت الامريكين ذوي الاصول الافريقة يدمنون الكوكائين

Onları çocukların kanına bağımlı yapmak için.
لجعلهم يدمنون على دم الاطفال

CIA bilerek, Afro-Amerikalıları eroin ve kokain bağımlısı yaptı.
ان وكالة الاستخبارات المركزية عمداً جعلت الامريكين ذوي الاصول الافريقة يدمنون الكوكائين

Bilirsin, bir kere geldiler mi, sanki bağımlısı oluyorlar.
أتدري، يأتون مرة واحدة وكأنهم يدمنون.

Bazılarının uyuşturucu bağımlısı ebeveynleri var.
- ط ط ط-هم. بعض منهم لديهم الآباء الذين يدمنون.

Ayrıca, çocuklarımın bağımlılıklarını anlamak ve sonra onu almak için vaktim yok.
بالاضافه الى اني لا املك وقتاً لجعل يدمنون شيئاً ما ثم اخذه منهم انا احتاج لحل الان