Hayır, hayır. Eğer kendinden geçiyorsa bağlantı anılarını yok ediyor demektir. | Open Subtitles | لا، لا، لا، طالما يغشى إذًا الوصل يدمّر ذكرياته. |
İnsanı ya mahveder ya da güçlendirir. | Open Subtitles | يمكنه أن يدمّر رجلاً أو أن يجعله أقوى |
Size ne yaptığına bakın. Her şeyi mahvediyor. | Open Subtitles | انظري ما الذي فعله بك إنّه يدمّر كلّ شيء. |
Evet, o da bir ilişkiyi mahvedebilir tabii. | Open Subtitles | نعم، من الممكن لذلك أن يدمّر علاقةً أيضًا. |
Yakın bir süpernova günümüzü gerçekten mahvedecektir. | Open Subtitles | المستعرّ الأعظم المجاور قد يدمّر يومنا بادئ ذي بدء |
Artık, hayatını mahveden.. Adamı yoketmesi uzun sürmeyecekti.. | Open Subtitles | لن يطول الأمر قبل أن يدمّر الرجُل ،الذي أفسد حياته |
Hanemizi ve adımızı neredeyse yok edecek kadar zayıftı. | Open Subtitles | رجل ضعيف كاد يدمّر بيتنا واسمنا. |
Bu uzaylı istilasını dünyamızı yok etmeden durdurmak isteyen bir kahraman vardı. | Open Subtitles | بطل حاول إيقاف هذا الكائن الفضائي عند حدّه أن يدمّر وطننا مجدّداً. |
Bildiklerimi kamuoyuna açıklarsam, bir sektörü mahvedebilirim. | Open Subtitles | لو خرجت للعلن بما أعرفه، فمن الممكن أن يدمّر ذلك صناعة ما! |
Sevgi, yargı gücümüzü ve açık bir biçimde görme yeteneğimizi yok ediyor. | Open Subtitles | الحب يدمّر حكمنا. وقدرتنا على الرؤية بوضوح |
İlginç bir hiçlik herşeyi yok ediyor. | Open Subtitles | . نوع غريب من لا شيء يدمّر كلّ شيء. |
"büyük et gezegenimizi yok ediyor" gibi yorumlar yazıyorlar. | Open Subtitles | ، وغالباً مايضعون تعليقاتٍ مثل أكل الّلحوم يدمّر الكوكب" "حان الوقت لنتوقف عن الكلام ونبدأ الأفعال |
Hem de O.J.'nin o anda başka yerde olduğunu bilmemesine rağmen ki bu onun kariyerini mahveder ve sonucunda hapse girerdi. | Open Subtitles | (على الرغم من أنهُ ليس لديه فكرة، بأن (أو جي عذرٌ قوي قد يدمّر مسيرة (فورمان) ويضعهُ بالحبس. |
Hem de O.J.'nin o anda başka yerde olduğunu bilmemesine rağmen ki bu onun kariyerini mahveder ve sonucunda hapse girerdi. | Open Subtitles | (على الرغم من أنهُ ليس لديه فكرة، بأن (أو جي عذرٌ قوي قد يدمّر مسيرة (فورمان) ويضعهُ بالحبس. |
Eroin Amerika'yı mahvediyor bilirsiniz. | Open Subtitles | الهيروين يدمّر الولايات المتحدة، كما تعلمون |
Virüs bu köyü mahvediyor. | Open Subtitles | إنّ الفيروس يدمّر هذه القرية. |
Bu tür bir olay tüm hayatını mahvedebilir. | Open Subtitles | هذا النوع من الفضائح، من الممكن أن يدمّر مستقبلها! |
Brittany, söylediklerin birinin hayatı mahvedebilir. | Open Subtitles | بريتني) مالذي تقولينه قد يدمّر حياة شخص ما) |
Bu Tom'un kariyerini mahvedecektir. Hapise girebilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يدمّر هذا تاريخ (توم) المهني، و من الممكن أن يواجه عقوبة السجن! |
Bu Tom'un kariyerini mahvedecektir. Hapise girebilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يدمّر هذا تاريخ (توم) المهني، و من الممكن أن يواجه عقوبة السجن! |
- Hayır, çalışmıyacağız. - Hayır. Ve sen hayatımızı mahveden psikopatın tekisin. | Open Subtitles | و أنت هو المختل النفسي الذي يدمّر حياتنا |
Dünyayı yok edecek. | Open Subtitles | سوف يدمّر العالم |
Bilgisayar kendini yok etmeden önce telefonu kapatamaz mıydınız? | Open Subtitles | هل تمكنتم من إستخراج شيئ من الهاتف قبل أن يدمّر نفسه؟ |
Bildiklerimi kamuoyuna açıklarsam, bir sektörü mahvedebilirim. | Open Subtitles | لو خرجت للعلن بما أعرفه، فمن الممكن أن يدمّر ذلك صناعة ما! |