| Beş dakikan var. Zira bazılarımızın işe gitmesi lazım. | Open Subtitles | لديكَ خمس دقائق، فعلى بعضنا أن يذهب إلى العمل |
| Biliyorum. Ama tatlım, babanın işe gitmesi gerek. | Open Subtitles | أعلم ولكن يا عزيزتي على والدكِ أن يذهب إلى العمل |
| Bu tecrübesiz vajina sikicinin artık işe gitmesi gerek. | Open Subtitles | وعلى عديم الخبرة في المهابل هذا أن يذهب إلى العمل |
| Bir fincan kahve her sabah dünyayı işe yolluyor. | Open Subtitles | كوب من القهوة يجعل العالم يذهب إلى العمل فى الصباح |
| Bir fincan kahve her sabah dünyayı işe yolluyor. | Open Subtitles | كوب من القهوة يجعل العالم يذهب إلى العمل فى الصباح |
| - Erkenden işe gitmesi gerekti. | Open Subtitles | كان عليه أن يذهب إلى العمل في وقت مبكر. |
| Evet, babacığın işe gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | آووه, أجل بابا سوف يذهب إلى العمل |
| Ve Archy'nin işe gitmesi gerekecek. | Open Subtitles | وآرتشي سوف يذهب إلى العمل |