Bu ülkede kim çocuk büyütmek ister ki? | Open Subtitles | لا احد يريد ان يربي ابنه في هذه البلاد؟ |
Holtz işe yaramazdı, çocuğunu kendi çocuğuymuş gibi büyütmek için istiyordu. | Open Subtitles | هولتز) كَانَ عديم الفائدةَ) أراد أن يربي الطفل كطفله |
Başkalarının çocuğumuzu büyütmesi düşüncesi iyi değil ama seçim belli: | Open Subtitles | من الصعب التخيل أي شخصاً آخر يربي أطفالنا لكن أعتقد أن الاختيار واضح |
Bekar bir erkeğin problemli bir çocuğu büyütmesi çok sık rastlanır birşey değil. | Open Subtitles | رجل أعزب يربي ...طفلاً لديه مشاكل ليس ذلك مألوفاً ...ليس ذلك سهلاً |
Kasaba adamları öldürsün diye yetiştirmedi o çocuğu aslanım. | Open Subtitles | لم يربي أسدي هذا الفتى ليقتله جزار مدينة صغيرة |
O, bir oğul yetiştirmedi. | Open Subtitles | هو لم يربي ابنا |
Doğru olan-- Oğlumu yetiştirebilecek ve yetiştirmesi gereken tek insanım. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي يقدر ويجب أن يربي إبني. |
- Başkasının çocuğu yetiştirebilecek biri. | Open Subtitles | -الشخص الذي قد يربي أبن شخص أخر |
Bir kızı tek başına büyütmek. | Open Subtitles | ان يربي بنت لوحده |
Bak, Joe'yu bizim dışımızda birinin büyütmesi gerekecekse ben Mitch ve Cam derim. | Open Subtitles | حسنا، اسمعي. لو احتاج شخص غيرنا أن يربي (جو)، أصوت لـ(ميتش) و(كام). |