İçeride beyzbol şapkalı bir adamla konuşan Deri ceketli biri var. | Open Subtitles | بالداخل هناك أحدهم يرتدي قبعة يتكلم مع أحدهم يرتدي سترة جلدية |
Deri ceketli, koca bir kız gibi fırlatıyorsun! | Open Subtitles | أنت مثل رمي فتاة ، مثل كبير ، كان يرتدي سترة جلدية فتاة. |
Siyah Deri ceketli ve beysbol şapkalı bir adamın kimliği gerek. | Open Subtitles | حسنا. نريد أن نتعرف على رجل يرتدي سترة جلدية سوداء وقبعة للبايسبول. |
Üzerinde deri ceket var. Orada, dışarıda. Elini ısırdım, kanıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي سترة جلدية , إنه هناك لقد جرحت يده إنها تنزف |
deri ceket giyiyor ve güneş gözlüğü takıyordu, polislerin kullandığı aynalı modellerden. | Open Subtitles | الوغد كان يرتدي سترة جلدية و يضع نظارات شمسية تعكس الضوء كالمرايا تعرفون كالتي يرتديها الشرطة لكن الظلام كان قد حل |
Siyah deri ceket ve beysbol şapkası. | Open Subtitles | إنّه يرتدي سترة جلدية سوداء و قبعة للبايسبول. |
Kahverengi deri ceket ve kot pantolonu var. | Open Subtitles | يرتدي سترة جلدية بنية وبنطال جينز |
Kel, kahverengi deri ceket. | Open Subtitles | أصلع ، يرتدي سترة جلدية بنية اللون |