ويكيبيديا

    "يردد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylerdi
        
    • durdu
        
    • söyleyip
        
    • söylüyordu
        
    İnsanlar papazlara her dert yanmaya gittiğinde, ...papazlar hep şu üç kelimeyi söylerdi. Open Subtitles وقتما يذكرون له أن قسيسًا وقع في مشكلة كان يردد ذات الخمس كلمات
    Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. Open Subtitles كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره
    Babam eskiden kamp yaptığımızda babam bana söylerdi. Open Subtitles كان أبي يردد هذه الاغنيه عندما نخيم حينما كنت صغيره
    Onu ne kadar çok sevdiğini söyleyip durdu, Laura'nın da içtenlikle karşılayıp, onu affettiğine inanıyorum. Open Subtitles أخذ يردد كم كان يحبها. وأعتقد أنها احتفت به، وأنها سامحته.
    Sürekli olarak, en iyi eğitimi alsam bile bana adil ve eşit fırsatlar tanınmayacağını söylüyordu. TED وظل يردد أنه حتى بالحصول على تعليم جيد، لن أحصل على فرصة عادلة.
    Hep güneşe saldırmak ve onu dünyayı ateşe vermek için kullanmak istediği söylerdi. Open Subtitles كان يردد دائماً أنه يريد أنيهاجمالشمس... . خذ من الأرض ماتريد...
    Willie her zaman öldüğü güne kadar çalışmak istediğini söylerdi. Open Subtitles ويلي) كان دائما ما يردد أنه سيظل يعمل حتى يلقى أجله)
    Mahesh, hep bir şey söylerdi. Open Subtitles (ماهيش )كان دائما يردد شئ واحد
    Sana söylüyorum haftalarca kılıç sesleri kafamda yankılandı durdu. Open Subtitles دعنى أقول لك لقد ظل رأسى يردد صوت السيوف بعد ذلك بأسبوعين
    Mekânıma geldi, hayatı boyunca nasıl cadı öldürdüğünden erişiminin ne kadar kolay olduğundan kayınvalidesinin Yüce olduğundan falan bahsedip durdu. Open Subtitles أتى إلى منزلي وهو يردد كلاماً عن قتلهِ للساحرات طوال حياته، وعن كل تلك النجاحات، وأن حماته كانت السامية.
    Ama aynı şeyi söylenip durdu. Open Subtitles لكنه بيقي يردد نفس الشيء
    Becky'nin ailesini öldürdüğünü söyleyip duruyor. Open Subtitles هاك بحاجة إليك. إنه يردد أنها قتلت عائلته.
    Bazen birini etkilemek için orada olmanız gerekmez. Babam bana defalarca sizin ne muhteşem biri olduğunuzu söyleyip dururdu. Open Subtitles أحياناً لا يجب أن تكون حاضراً لكي تؤثر أكثر من مره كان أبي يردد بأنك رجل رائع
    Yemek programı seyrediyordum ve şef, bıçakların keskin olmasının ne kadar önemli olduğunu söyleyip duruyordu. Open Subtitles لقد كنت أشاهد عرض الطبخ ذلك وما فتئ الطباخ يردد أنه من المهم جدًا أن يكون السكين حادًا
    Ama 19'unda da 25'inde de aynı şeyi söylüyordu. Open Subtitles إلا أنه ظل يردد هذا عندما كان عمره 19 وحتى بلغ عمره 25.
    Jüri üyeleri bile benden nefret etti. Herkes aynı şeyi söylüyordu. Open Subtitles حتّى المحلفين كرهوني الكلّ يردد الأمر ذاته
    Laura ilgisini çekmişti, sürekli ismini söylüyordu sanki ona aşık gibiydi. Open Subtitles كان يكنّ شعوراً لـ"لورا"، كان يردد إسمها طيلة الوقت وكأنه يحبها أو ما شابه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد