Çünkü o, bizim hapishane duvarlarına resim çizen yanımıza hitap ediyor. | Open Subtitles | لحديثه للجانب الذي يُصر بداخلنا على أن يرسم على جدران السجون |
O resim çizecek çocuğa söyle, hep böyle taş toprak çizmesin. | Open Subtitles | أخبر الولد، الذي يرسم أن يقوم بتلوين ليس فقط الصخور والأحجار |
Köylüleri çiziyor. Onları giydirip süslüyor, biraz da para ödüyor ve çiziyor. | Open Subtitles | انه يرسم الريفيين , يلبسهم الثياب و يدفع لهم قليلا و يرسمهم |
İnsan büyülü bir çember çiziyor çevresine... ..ve kendi gizli oyunlarına uymayan herşeyi bu çemberin dışında bırakıyor. | Open Subtitles | المرء يرسم دائرة سحرية حول نفسه لكي تبقي الأشياء التى لا تتناسب مع ألعابه الخفية خارجها. |
"Seks" cevabını verir, tamam, araba resmi çizer, "seks", "seks"... | Open Subtitles | ثم يرسم صورة لسيارة، ومنزل. جنس، جنس، جنس. |
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de ben resim yapabilen şu tuhaf çocuktum. | TED | نشأت في عائلة من علماء الاجتماع، ولكنني كنت الطفل الغريب الذي كان يرسم. |
resim çizebilir, yürüyebilir, çizebilir ve... her ne isterse. | Open Subtitles | يمكنه ان يرسم و يمشي و يرسم و يفعل ما يشاء |
İyi resim yapabilen birine her şey mantıklı görünür, ama yapamayan biri için-- | Open Subtitles | بالنسبة لشخص يرسم ، يبدو كل شئ منطقياً ، أما بالنسبة لمن لا يستطيع |
Finn hep buna sahipti 7 aylıktı kardeşi ve ben onu sahile götürmüştük Orada oturdu kuma resim çizdi ve bir gece.. | Open Subtitles | بعمر سبعة أشهر، أنا وأخته أخذناه إلى الشاطئ وأخذ يرسم على الرمل |
Yazar olmak istiyor. Çizgi roman çiziyor. | Open Subtitles | يريد أن يصبح كاتباً يرسم صوراً لكتب هزلية |
Henry etrafta zombi gibi dolanıp iskeletler çiziyor. | Open Subtitles | هنري يمشي كالموتى الأحياء و يرسم هياكل عظميه |
Keskin bir bıçağım var, ucu şu anda karının yüzünde kanla çizgiler çiziyor. | Open Subtitles | معى سكين حاد, سنّه يرسم دماءاً على وجه زوجتك |
çizer, çizer ve çizer. Tek başına, gizlice odasında çizer. | Open Subtitles | لا ينفك يرسم ويرسم وحيداً، بالخفاء، بغرفته |
Yardım edecek misiniz, etmeyecek misiniz? Rick, Vaughn'nun çalıştığı sinemada afiş çizerdi. | Open Subtitles | ريك كان يرسم ملصقات سينمائية للمسرح الذي عمل فيه فوجن |
Daha kolay seçebilelim diye malları boyuyor desene. | Open Subtitles | يرسم اوشاماً على الأغبياء في أماكن لايمكننا رؤيتها فيه |
Ve cenneti çağırmayı andıran kolları nasıl çizdiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | و أريد أن أعلم كيف يرسم الأذرع مثل الأجنحة للجنة |
Bu adam Osmanlı İmparatorluğu döneminde cep telefonunun planlarını çiziyormuş. | Open Subtitles | كان يرسم تخطيطات للهاتف المحمول في زمن الإمبراطورية العثمانية |
Biri anılarının geri getirilmesini isterse iblisi çağırmak için beş köşeli ters yıldızı çizmesi gerekir. | Open Subtitles | إذا اراد شخص رجوع ذاكرته يجب أن يرسم النجمة الخماسية لاستدعاء الشيطان |
Meselâ, Chris çizim yapıyor... Meg ıslık çalıyor, ben güzel şarkı söylerim. | Open Subtitles | مثلا ، كريس يرسم ، ميق تقلد اصوات الطيور انا اغني بصوت جميل |
Ortalama becerisi olan bir ressam bile çizebilir bunları. | Open Subtitles | أيّ رساّم يملك مهارات يستطيع أن يرسم مثل ذلك |
o çocuğun görsel düşünen biri olduğunu farkedebilirsiniz, resimleri perspektifle çizmiş.. Şimdi size | TED | قد تلاحظون أن هذا أو ذلك الطفل سيكون مفكر بطريقة الصور , يرسم ويأخذ بعين الإعتبار زاوية المنظور . |
Peki o ağacını çizerken, siz kendinize yapacak ne bulmuştunuz? | Open Subtitles | وماذا كنتِ تفعلين بينما كان يرسم شجرته ؟ |
Ben anneni doğururken büyükbaban da bunu çiziyordu. | Open Subtitles | بينما انا كنت انجب الطفلة جدك كان يرسم هذه |