İnsanların umursamaya başlamasını bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني إنتظار ما يرغب الناس بالإهتمام به |
İnsanların normalde yapmayı sevdiği şeylerdendir. | Open Subtitles | إنه واحد من الأشياء التي يرغب الناس عادة بالقيام بها |
İnsanların hala eğilmek istediği son yerlerden biridir Yenileri içeri almak için. | Open Subtitles | انه احد أخر الأماكن الذي يرغب الناس بالانحناء عليه ليدخلوا الجديد |
%100 geri dönüşümlü malzemelerden yapılmasını, ve insanların orada evlenmek isteyecekleri kadar güzel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريده ان يكون مائة في المائة من المواد المعاد تصنيعها واريده ان يكون جميلا بحيث يرغب الناس الزواج فيه |
Bedava. Keşke burası, insanların yıl boyu ziyaret etmek istedikleri bir yer olsaydı. | Open Subtitles | صحيح، لو كان هذا مكاناً يرغب الناس زيارته على مدار السنة |
Onlara her ne ödüyorsa, hem daha uygun bir fiyat belirler hem de insanların zevkle yiyebilecekleri bir şey sunarım. | Open Subtitles | وبصراحة ، إذا كان سيدفع أي شيء على الإطلاق سيهمني ان اعرف الثمن و وسأصنع له بعض مما قد يرغب الناس حقاً في اكله |
Peki ya insanların bu şekilde duyması doğru mu? | Open Subtitles | أتعتقد أن هذه هي الطريقة التي يرغب الناس بها السماع عن الخبر؟ |
İnsanların kendi yaşamlarını kafasında oluşturması lazım, sizinkini değil. | Open Subtitles | يرغب الناس بتصور حيواتهم في المنزل، لا حيواتكم |
Ama ortaya çıktı ki, bu oldukça güç bir sorun, çünkü öyle portatif bir robot yapmak istiyorsunuz ki, fiyatının her keseye uygun olmasının yanısıra, insanların alıp evine götürebileceği ve çocuklarının yanında bulundurabileceği özellikte olmalı. | TED | لكن اتضح ان هذه مشكلة صعبة لأنه عليك بناء روبوت صغير، محمول ولا يكون غير مكلف ماديا فحسب، لكن يجب أن شيئا يرغب الناس لأخذه للمنزل حول أطفالهم. |
İnsanların tepkisini hayal edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تتصورى كيف يرغب الناس فى المجئ |
Yemek Kitabı'nda, insanların duymak istemeyeceği bir çok şey var. | Open Subtitles | *هناك الكثير من الأمور فى *كتاب الطهى لن يرغب الناس فى سماعها |
İnsanların güvende tutmak istediği her şeyi saklıyorlar. | Open Subtitles | يحفظون كل ما يرغب الناس في الحفاظ عليه |
İnsanların yurt içinde en çok gitmek istedikleri yerleri araştırdım. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل مسح على اكثر مواقع السياحة الداخليه التى يرغب ... الناس فى زيارتها فى رحلة لاربعه اشخاص |
İnsanların neden "ücretsiz oyun"lara para ödediğini öğren. | Open Subtitles | اكتشفي لمَ يرغب الناس "حتّى بشراء ألعاب "فريميوم |
dedi. (Gülüşmeler) Bence, bu krizde insanların bir sonraki hamleyi yapmayı beklediği noktadayız. | TED | (ضحك) تعرفين، نحن في موقع، أظن، في هذه الأزمة حيث يرغب الناس في اتخاذ الخطوة التالية. |