ويكيبيديا

    "يرغب في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • isteyen
        
    • istemiyor
        
    • istemez
        
    • istemedi
        
    • istedi
        
    • istiyordur
        
    • etmek istiyor
        
    • istemeyecek
        
    • isteyebilecek
        
    • istemediği
        
    • istediğini
        
    • istemediğini
        
    Albay Pepper ile konuşmak isteyen bir İtalyan kadını var. Open Subtitles هناك امرأة الايطالي الذي يرغب في الكلام مع الفلفل العقيد.
    Eskiden herkes beni dövmek isterdi. Ama şimdi kimse bana bulaşmak istemiyor. Open Subtitles قديماً، كان الجميع يرغب في ضربي، أمّا الآن، فلا أحد يودّ استفزازي
    Ama cidden yani başka bir gezegenden gelenlerle takılmayı kim istemez ki? Open Subtitles أعني حقاً، من لا يرغب في التسكع مع شخص من كوكب آخر؟
    Hiç bir zaman senin gösteride olmanı istemedi. Seni dışarıda bırakmak için her yolu deneyeceğine yemin etti. Open Subtitles هو لم يرغب في وجودك بالاستعراض لقد أقسم بأنه سيطردك حالما أمكنه ذلك
    Ve Jim,kocam,onu bulan sıhhiye oydu ve onu kurtarmayı öylesine istedi ki. Open Subtitles وجيم زوجي كان المسعف الذي وجده البارحة وكان يرغب في إنقاذه بشدة
    İki kırıcı polis yerine normal bir insanla konuşmak istiyordur belki. Open Subtitles ربما يرغب في التحدث مع شخص طبيعي نيابة عن شرطييْن وقحيْن
    İşte sana bahsettiğim Fransız doktor. Hastaneni ziyaret etmek istiyor. Open Subtitles هناك طبيب فرنسي أود أن تقابلية يرغب في زيارة مستشفاك
    - Bence istemeyecek. Open Subtitles شئ ما يخبرني بأنه لن يرغب في ذلك
    Aklınıza eşinize zarar vermek isteyebilecek herhangi biri geliyor mu? Open Subtitles هل تستطعين تذكر أي شخص يرغب في أذية زوجك ؟
    Son bir örnek ürün daha paylaşmak isteyen var mı? Open Subtitles هل لدي أي أحد نموذج أولي يرغب في مشاركته معنا؟
    Ona zarar vermek isteyen kim olabilir? Bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أيّ فكرة عن من قد يرغب في إيذائها ؟
    Francis eski davaları devam ettirmek istemiyor. Bunu kanıtlamamız için bir şans verin. Open Subtitles فرانسيس لا يرغب في مواصلة المعارك القديمة ، ف أعطنا فرصة لاثبات ذلك
    Büyük sanatçılarda Richie etrafta dolanmanı istemiyor, onu gölgede bırakırız diye. Open Subtitles في العروض الكبرى ريتشي لا يرغب في تواجدك لانك ستسرق الأضواء
    Ama bir ya da 10 yıl beklemek istemiyorlardı, kimse yaslanan bir ünlü istemez. TED حسناً، لم يكونوا مستعدين للانتظار لسنة أو لعشر سنوات. لا أحد يرغب في مشهورٍ في شيخوخته.
    AT: Dileğimiz bu yönde. Hiç kimse evini, vatanını bırakmak istemez. TED فلا أحد يرغب في ترك منزله، لهذا كان ذلك قرارا صعبا بالنسبة لي.
    Ama taşınan yoktu. Burada yaşamayı istemedi. Buraya hiç gelmedi. Open Subtitles لم يرغب في العيش هنا، لم يأت قط إلى هنا
    Michael bugün buraya gelmek istemedi bile. Open Subtitles و ذو كبرياء حتى إنه لم يرغب في المجئ إلى هنا
    Ama bir çoğu istedi. Open Subtitles ولكن هناك من يرغب في ذلك وقام بإيذائك بالفعل
    Senin gibi sıradan halktan biri kesinlikle bir şeylerin değişmesini istiyordur. Open Subtitles من المؤكد أن فرد من العامة مثلك يرغب في أن يري بعض التغييير
    # Bizi ziyaret etmek istiyor ama bizi şoke edeceğini düşünüyor Open Subtitles يرغب في المجئ لزيارتنا # # لكنه يخشى أن يثير جنوننا
    Bunu bir daha görmek istemeyecek. Open Subtitles لن يرغب في رؤية ذلك.
    Onu incitmek isteyebilecek birini hatırlayabiliyor musunuz? Open Subtitles ألا يمكنك التفكير في أي شخص قد يرغب في إيذاءه؟
    Jonah elini sürmek istemediği için bir inek avına çıkmak zorunda kaldım. Open Subtitles لنقل فقط أن أرصدتي قفزت مع جمهور الكرنفال اليوم, لن أقول شكرا لجوناه الذي لم يرغب في عمل شيء بهذا بخصوص
    Koçluk yaptığım on sene boyunca, benim gibi, kimsenin bu kadar çok kazanmak istediğini görmedim. Open Subtitles خلال السنوات الـ 10 التي دربت فيها لم أرى شخصاً يرغب في الفوز بقوة بقدري
    Mutsuz bir pislik. Artık yaşamak istemediğini söyledi. Open Subtitles مجرد رجل بائس قال أنه لا يرغب في العيش بعد الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد