ويكيبيديا

    "يرفضون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • reddediyorlar
        
    • reddeden
        
    • reddediyor
        
    • kabul
        
    • reddeder
        
    • reddettiler
        
    • istemiyorlar
        
    • reddettikleri
        
    • ret
        
    • reddedenler
        
    • istemeyen
        
    • reddederler
        
    • reddedenleri
        
    • reddedenlere
        
    • söylemiyorlar
        
    Bırakın bunu geliştirdiklerini itiraf etmeyi, varlığını bildiklerini bile reddediyorlar. Open Subtitles يرفضون الإعتراف وجود المادة، أقل بكثير يعترف بأنّهم يطوّرون واحد،
    Patlayıcıları sordum ama cevaplamayı reddediyorlar. Open Subtitles لقد سألتهم عن المتفجرات ولكنهم يرفضون الاجابه
    New York City'de, tekerlekli sandalyede olduğunuz için sizi almayı reddeden bir otobüsü durdurmak için kaç insan gerekir? TED كم عدد الأشخاص القادرين على إيقاف حافلة في مدينة نيويورك حينما يرفضون أن تدخلوا الحافلة لأنكم على كرسي متحرك؟
    Şişman aktivizmiyse bu korkuya izin vermeyi reddediyor. TED ناشطي موضوع السمنة يرفضون تعزيز ذلك الخوف
    Neredeydin, dede, Yahudiler Nazi Almanya'sından kaçarken ve bizim kıyılarımıza kabul edilmezken? TED أين كنتم، يا جدّي عندما كان اليهود يهربون من النازيين وكانوا يرفضون من شواطئنا؟
    Geçiş ücretini ödemeyi reddediyorlar, efendim. Open Subtitles انهم يرفضون دفع الجزية الخاصة بها,سيدى حقا ؟
    Şey,bu mahkumlar çok sinirlendiler ve düzene girmeyi reddediyorlar. Open Subtitles لقد تمرد هؤلاء السجناء و يرفضون العودة لزنزاناتهم
    Şey, bu mahkumlar çok sinirlendiler ve düzene girmeyi reddediyorlar. Open Subtitles لقد تمرد هؤلاء السجناء و يرفضون العودة لزنزاناتهم
    Çinliler seviye düşürmeyi reddediyorlar ve hay Allah, anlayan beri gelsin, Rusya'dan bolca boş laf duyuyoruz. Open Subtitles حسناً، الصينيون يرفضون التراجع شكلاً ومضموناً تماماً ويصلنا المزيد من الانتقادات الروسية
    Alimler hâlâ kalan son aletiyometreyi vermeyi reddediyorlar. Open Subtitles العلماء يرفضون تسليمنا آخر جهاز الحقيقة.
    Bizi aydınlanmaya götürmeye hazırlanan bir tanrı kendisine inanmayı reddeden herkesi yok ederek, bu ilahi güçle çelişir mi? Open Subtitles هل يُعقل لإله يكرّس نفسه ..ليقودنا إلى درب التنوير ..أن يناقض الخير الإلهي بتدميره كل الذين يرفضون الإيمان به؟
    Vazgeçmeyi ya da hükmedilmeyi reddeden insanlara az rastlanıyor. Open Subtitles أنت لا تقابل دائماً أشخاص يرفضون الاستسلام أو أن يتم السيطرة عليهم
    Yemek yemeyi reddeden 20 psikozlu var, neden reddettiklerini bilmeden. Open Subtitles لى عشرون مريضاً يرفضون أن يأكلوا وليس لديهم أدنى فكرة عن السبب
    Demiryolu hala silah ya da asker taşımayı reddediyor. Open Subtitles رجال السكة الحديد ما زالوا يرفضون نقلالأسلحة.
    En iyi Afrikan-Amerikalı komedyenler kadın kılığına girmeyi reddediyor. Open Subtitles كل ممثلي الكوميديا السود الكبار يرفضون القيام بدور الإذلال
    Ve şimdi liberaller ve konservatifler arasındaki anlaşmazlığın düğüm noktasına geldik. Çünkü liberaller bu kaynakların üçünü kabul etmiyorlar. TED والآن وصلنا إلى أهم ما في الإختلاف بين الليبراليين والمحافظين . لأن الليبراليون يرفضون ثلاثة من هذه السمات .
    Ülkenin gelişimi için yönetimin sunduğu yasaları inceler, tartışır, onaylar yada reddeder. Open Subtitles وفيالمجلسيناقشونويمحصون.. ويوافقون أو يرفضون القوانين التي يتم رفعها إليهم ..
    Tanrının onlar için belirlediği görevlerini yapmayı reddettiler! Open Subtitles إنهم يرفضون دفع الضرائب التى يجب أن يدفعونها يجب أن يموتوا كمثال
    Çünkü yukarıdakiler beni dinlemek istemiyorlar. Open Subtitles لأنهم في الدوائـر العليـا يرفضون الإستماع لي.
    Erkekler içten içe hoş kızlardan nefret ediyor,muhtemelen lisede kendilerini reddettikleri için. Open Subtitles أن الرجال يكرهون الفتيات الجميلات سراً لإنهم يرفضون مواعدتهم فى المدرسة
    Tanrının emirlerine uymayı ret ediyorlar. Open Subtitles إنهم يرفضون دفع الضرائب التى يجب أن يدفعونها
    Ve gitmeyi reddedenler eğitim zayiatı olacak. Open Subtitles والذين يرفضون الاستقاله فهناك تدريبات سيخوضوها
    Ama uzak... durmak istemeyen insanları uzak tutmaya devam edemezsin. Open Subtitles لا يمكنهم إبقاء من يرفضون البقاء بالخلف في الخلف
    Onları derinden ürküten doğal bir güç olduğunu hissederler ama asıl kaynağını görmeyi reddederler. Open Subtitles انهم يشعرون بقوة كبيرة تتسبب بخوف هائل لأنفسهم لكنهم يرفضون رؤية المصدر الحقيقي
    Vermeyi reddedenleri not alın. Open Subtitles قم بتدوين كل تلك الذين يرفضون إعطاء العينة.
    Hepsi esit haklara sahiptir ve özgürlügü reddedenlere acinmamalidir. Open Subtitles كلهم يمتلكون نفس الحقوق وأولئك أولئك الذين يرفضون رؤية ضوء الحرية لن يلقوا منا أي رحمة
    söylemiyorlar. Benimle onun hakkında konuşmuyorlar. Open Subtitles يرفضون إعلامي ، لا يريدون الحديث إليّ بشأنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد