Paranız kokuyor ama bu hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | مالكم رائحته نتنة، لكنه يروق ليّ. |
Sürekli benden yana olman çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | -كم يروق ليّ وقوفك بصفي الآن |
Hayır, eski kocanın teknede yaşıyor olması çok hoşuma gitti. Seni hayal kırıklığına uğratma ihtimalim yokmuş. | Open Subtitles | كلا ، يروق ليّ أن طليقكِ يعيش في قارب من المستحيل أن أخذلكِ |
Söylediklerin hoşuma gitti. Bir kraldan böyle sözler ummazdım. | Open Subtitles | يروق ليّ ما قلته لم أتوقع ملكاً يقول هذه الأشياء |
Bilmiyorum ama hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا أعرف ، لكني لا يروق ليّ ذلك |
Yaptığını düşündüm de hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | -لقد حظيت بوقت لأفكر فيما فعلت ، ولم يروق ليّ هذا |
Pekâlâ, Frankly, bu Hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | حسناً، بأمانة، لا يروق ليّ الأمر. |
Hoşuma gitmiyor. Ne yapayım? Eric bir keresinde dövmeli ve memesinde piercing olan bir adamla beslenmeme izin vermişti. | Open Subtitles | حسناً ، لا جدوي إن لم يروق ليّ ، أتعرف لقد تركني (ايريك) أتغذي علي رجل ذو أوشام |
hayır, Ronnie..muhteşem birsey.hoşuma gitti. | Open Subtitles | كلا، (روني)، إنّه رائع. يروق ليّ ذلك. |
- Teşekkür ederim. Bu hoşuma gitti. | Open Subtitles | -شكراً لكَ ، هذا يروق ليّ |
Bu hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا يروق ليّ ذلك |
Anders... Bu hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | (آندرز) هذا لا يروق ليّ على الإطلاق. |
Hoşuma gitmiyor yapmak zorunda olduğum. | Open Subtitles | لا يعني هذا أن هذا يروق ليّ |
Artık Hoşuma gitmiyor burası. | Open Subtitles | لا يروق ليّ هذا بعد الآن... |