Bilirsiniz, onlar sonuçları bu tarzda ölçmenin adil olmadığını söylüyorlar çünkü öğrencileri önceden görmedikleri problemlerle test ediyoruz. | TED | أخبرونا بأن طريقة كهذه لتقييم النتائج كانت جد جائرة في حق أولئك الأشخاصلأننا نختبر الطلاب بمسائل لم يروها من قبل. |
Alman birlikleri yıllardır görmedikleri miktar ve kalitede yiyecek ve içeçekle dolu Fransız kasabaları bulmuşlardı. | Open Subtitles | القوّات الألمانية وجدت المُدن الفرنسية مليئة بالطعام والشراب بكميات ونوعيات لم يروها لسنوات |
Hiç görmedikleri cinsten Wighthall bıçak düellosu alacaklar. | Open Subtitles | سوف يحصلون على سكينة قتال التي بالقاعة البيضاء وكأنهم لم يروها قط |
- Buraya her gün gelir ama onu salı gününden beri görmediklerini söylediler. | Open Subtitles | - تأتي لهنا كل يوم "لكنهم قالوا لي أنهم لم يروها منذ "الثلاثاء |
Han Yoo Ra'nın gölgesini dahi görmediklerini söylediler. | Open Subtitles | لكنهم قالوا أنهم لم يروها هناك |
İnsanlar daha önce görmedikleri hayvanları rapor ediyorlar. | Open Subtitles | يقوم الناس بالتبليغ عن حيواناتٍ لم يروها من قبل |
Sevgili İsabel, bugün oğullarımız, hiç görmedikleri İngiltere'yi... savunmak için evden ayrılıyor. | Open Subtitles | عزيزتى أيزابيل . اليوم غادر أولادنا المنزل كى يدافعوا عن انجلترا - . التى لم يروها |
Sevgili İsabel, bugün oğullarımız, hiç görmedikleri İngiltere'yi... savunmak için evden ayrılıyor. | Open Subtitles | عزيزتى أيزابيل . اليوم غادر أولادنا المنزل كى يدافعوا عن انجلترا - . التى لم يروها |
Onlara, görmedikleri şeyleri göstermek istiyorum. | Open Subtitles | و أُريهم أشياء لم يروها من قبل |
Çünkü görmedikleri şeyleri isteyebiliyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يريدون أشياء لم يروها من قبل |
görmedikleri şeyler hakkında konuşmaya başlarlar. | TED | يتكلمون عن أشياء لم يروها. |
Birkaç yıl önce, Michelle Alexander "The New Jim Crow"u yazdı. Ve Amerikalıların hapsetmeyi daha önce görmedikleri şekilde, bir kamu hakkı sorunu olarak görmelerini sağladı. | TED | قبل سنوات قليلة، كتب ميشيل ألكساندر كتاب "ذا نيو جيم كرو"، ما جعل الأمريكين يرون السجن على أنه قضية حقوق مدنية ذات أبعاد تاريخية بطريقة لم يروها من قبل. |
Daha önce hiç görmedikleri yeni yaratıklara rastladılar. | TED | مخلوفات لم يروها من قبل. |
Mesela Kremlin Kan Ağlıyor'da insanlara Rusya'nın daha önce görmedikleri yerlerini gösterdik. | Open Subtitles | (كما في فيلم (ذا كريملين بليدز (عرضنا للناس أجزاء من (روسيا لم يروها من قبل |
Gail Langston'ın ailesi kadını daha önce görmediklerini söyledi. | Open Subtitles | أفراد عائلة (غايل لانغسون) قالوا أنهم لم يروها من قبل والد (مولي) قال نفس الشيء |