Amca geleceğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | العم يريد التأكد انك الليلة ستكون هنالك اسفل الجسر |
Basının öğrenmeyeceğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | هو يريد التأكد من عدم وصول الأمر للإعلام |
Kral, her şeyin, istediğiniz gibi olmasından emin olmak istiyor. | Open Subtitles | جلالته يريد التأكد من أنك تحصل على كل ما ترغب به |
Sadece boş alan yaratabileceğinden emin olmak istedi. | Open Subtitles | انه فقط يريد التأكد من قدرتك على فتح زوايا للتصويب. |
Bilirsiniz, Başkan buraya gelip bu üssün lideri olmanız konusunda desteğini vermeden önce sizin burada tam anlamıyla yerleştiğinizden emin olmak istedi. | Open Subtitles | حسنا , أنت تعرف أن الرئيس يريد التأكد من أنك سوف تحل بالداخل قبل أن يأتي ليصافح يدك ويؤيد تماماً بك كقائد لهذه القاعدة |
Seçim arabamızda ölü bulunan Larsen adındaki kız hakkında bilgi almak istiyor. | Open Subtitles | يريد التأكد من أن فتاة "لارسن" وُجِدت في سيارة الحملة |
Seçim arabamızda ölü bulunan Larsen adındaki kız hakkında bilgi almak istiyor. | Open Subtitles | يريد التأكد من أن فتاة "لارسن" وُجِدت في سيارة الحملة |
Üslerimizin güvenliğinin sağlam olduğundan emin olmak istiyor. | Open Subtitles | و على ماذا كانا يخططان. يريد التأكد من أن أمن قواعدنا لم يتم اختراقه. |
Bu beyefendi sadece herkesin güvende olduğundan emin olmak istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل فقط يريد التأكد أن الجميع بـ أمان |
Kimsenin kendisini görmediğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | انه يريد التأكد من أن أحدا لا يراه |
Neredeyse onu gördüğümüzden emin olmak istiyor gibi. | Open Subtitles | كما لو أنه يريد التأكد بأننا نراه |
Onu gördüğümüzden emin olmak istiyor sanki. | Open Subtitles | كما لو أنه يريد التأكد بأننا نراه |
Kimsenin izlemediğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | يريد التأكد إنه لا يوجد من يراقب |
Kimsenin izlemediğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | يريد التأكد إنه لا يوجد من يراقب |
Teğmen yerlerinizi aldığınızdan emin olmak istiyor. | Open Subtitles | الملازم أول يريد التأكد أنكم في مواقعكم |
Herhalde bir şey gördü ve önemsiz olduğundan emin olmak istiyor. | Open Subtitles | ربما يكون رأى شىء للتو و يريد التأكد |
Hamile kalmaya çalışıyordum ve onun başına bir şey gelecek olursa iyi olacağımızdan emin olmak istedi. | Open Subtitles | كنا نحاول أن نرزق بطفل يريد التأكد من أننا بخير إذا حدث له شيء ما |
Belki de işe yarayacağından emin olmak istedi. | Open Subtitles | ربما كان يريد التأكد أنها ستعمل |