"يريد القيام" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapmak istiyor
• yapmak istediğini
• yapmak istediği
• yapmak isteyeceği
• yapmak ister

Bunu, kongreye ait onay ya da yürütecek zaman dilimi olmaksızın yapmak istiyor.
إنه يريد القيام بهذا من دون تصريح من الكونجرس أو وقت محدد لإنهائه

Özel dersi bir saat ertelendi ve beklemek yerine her biri bir saat sürecek yüz tane şey yapmak istiyor.
لقد تم تأجيل درسه الخاص ساعة واحدة فبدلا من الانتظار، يريد القيام بعدة أشياء كل منها يحتاج إلى ساعة

Bir saat içinde Kaledonya Ormanı'nın kalbinde bir değiş tokuş yapmak istiyor.
يريد القيام بمبادلة في قلب الغابة الكلدونيّة بعد ساعة

İnsan genellikle ne yapmak istediğini bilmez, fakat ne yapmak istemediğini bilmek de yeterince iyidir.
عادة لا يعرف المرء ما الذي يريد القيام به، لكن معرفة ما الذي لا تريده جيد بما فيه الكفاية.

Toplumun benden daha çok sanat projesi yapmak istediğini şimdi anlıyorum.
الآن، أدرك أن المجتمع يريد القيام بمشاريع فنية أكثر مما أردت أنا.

Çünkü tüm yapmak istediği buydu.
بسبب كل تلك الأشياء التي كان يريد القيام بها

Onun da bu noktada yapmak isteyeceği son şey buydu.
وهذا كان آخر شيء يريد القيام به في تلك المرحلة

Şirin olduğunu düşündüm. Araştırmacı gazetecilik yapmak ister misin dedim.
ظننته لطيفاً وسألته إذا كان يريد القيام ببعض التحقيقات الصحفية

Bu, hoşuma gitmedi, Michael. Neden anlaşmayı Kevin'ın teknesinde yapmak istiyor?
لا يعجبني الآمر, (مايكل), لماذا يريد القيام بالصفقة في قارب (كيفن)؟

Doğru olanı yapmak istiyor.
إنه يريد القيام بالفعل الصواب.

Eminim, "her şeyi kendi başına yapmak istiyor" demeliydim ama gururlu değilimdir, yani bir şey demek istiyorsanız, Lordum Tanrı aşkına deyin.
متأكد من أنني سأقول بأنه يريد القيام بذلك بمفرده لكنني لست فخورة لذا إن كنت تستطيع عمل أي شيء، سيدي عندها قم بذلك بحق السماء

Esir takası yapmak istiyor.
يريد القيام بعملية مقايضة للسجناء.

O sana korkunç şeyler yapmak istiyor Savannah.
يريد القيام بأشياء رهيبه لك ياسفانا

Bunu bir stüdyo filmi yapmak istiyor, Eric.
إنه يريد القيام بفيلم أستوديو

Ödevlerini çok iyi yapmak istediğini söylüyor.
يقول أنه يريد القيام بواجبه المنزلي بشكل جيد.

Bütün davranışlarını doğru yapmak istediğini söyledi.
قال أنه يريد القيام بالإجراءات الصحيحة

Önce Kenny Powers benim galerime geldi sonrasında da şov yapmak istediğini söylüyor.
أولاً، (كيني باروز) يطأ عتبة بابي، ثم يريد القيام بالدعاية لي

yapmak istediği bu.
ذلك ما يريد القيام به، يجرحك فتشعر بالغضب

Ama asıl yapmak istediği sahibesini domine etmek. Genellikle de pasif agresiflik ile...
ولكن ما كان فعلاً يريد القيام به هو الهيمنة على العشيقة

Tek yapmak istediği Cody'nin peşine düşmek.
كل ما يريد القيام به هو ملاحقة كودي في الأرجاء.

Nate, bak, eğer ben... eğer ben babamı tanıyorsam, tek yapmak isteyeceği şey davranışları hakkında bana nasiyat vermek isteyeceğidir.
نايت، إن كُنت أعلم والدي، بكل ما يريد القيام به هو إعطائي محاضرة من موقعه فوق جبل الأخلاق.

Fiziksel olarak, evet, ama bunu yapmak ister mi?
من الناحية الجسدية، أجل ولكن السؤال هل يريد القيام بذلك؟