Yetimhane ve Anna ile ne yapmak istediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما يريد فعله مع دار الأيتام وآنا |
Travis'e mezuniyetten sonra ne yapmak istediğini sordum o da bana kırk tarakta bezi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألت ترافيس مالذي يريد فعله بعد التخرج وقال أن لديه الكثير من الحديد في الحريق |
Vücut istemediği birşey yaparken kasılır. | Open Subtitles | عندما يفعل الجسم شيئ هو لا يريد فعله يتوتر |
Onun istemediği birşeyi ben yaptıramam. | Open Subtitles | لا استطيع إجباره على فعل شيء لا يريد فعله |
Jean-Claude'u sevdim. Babamla aynı şeyi yapmak istiyor. | Open Subtitles | (يروقني (جين كلود يريد فعل الشئ ذاته الذي يريد فعله أبي |
yapmak istediği şeyler için Sam'i suçlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أني ألوم سام على ما يريد فعله بهم |
Haklısın. Onu korumam gerekmiyor. Eğer o yapmak istiyorsa, ben hazırım. | Open Subtitles | انتِ محقة, ليس عليَّ حمايته, لو يريد فعله, انا مستعدة. |
Ne yapmak istediğini söylemesine bakmadan, onu yine de götüreceksin, değil mi? | Open Subtitles | إذاً، أياً يكن ما سيقول أنه يريد فعله أنت ستأخذه معك على أية حال؟ |
Benim gördüğüm, hayatta ne yapmak istediğini bilmeyen kavgalara karışan, hem de sıkça duyduğuma göre ve uyuşturucu kullanan ve silah taşıyan insanlarla ilişkisi olan biri-- | Open Subtitles | و أرى شخصاً ما لا يعرف... ما الذي يريد فعله بحياته غالباً على ما يبدو |
Genç Arthur sana iş hakkında ne yapmak istediğini söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك "آرثر" الصغير مالذي يريد فعله بالعمل؟ |
- ¢İ Sevgi - ¢İ yapmak istediğini yapar ¢İ | Open Subtitles | -*الحب* -*يفعل ما يريد فعله تماماّ* |
Arttır Lionel, yoksa memur Mallen'in ortağının protestoda ne yapmak istediğini anlatması için ararım. | Open Subtitles | أكثر يا "ليونيل" أو أستطيع استدعاء ...شريك الضابط "مالين" ليتحدث عن ماذا قال أنه يريد فعله أثناء المعارضة ؟ |
Ne yapmak istediğini öğren. | Open Subtitles | وانظري ما يريد فعله |
Bu ailede kimse istemediği bir şeyi yapmayacak. | Open Subtitles | لا أحد فى هذه العائله عليه ان يفعل شئ لا يريد فعله |
Görev bölümü yapıyoruz. Kimse yapmak istemediği şeyi yapmıyor. | Open Subtitles | نقسم المهام ولا أحد يفعل ما لا يريد فعله |
Cukor'ın istemediği ne varsa yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما لا يريد فعله كيكور. |
"Ne yapmak istiyor?" | Open Subtitles | "مالذي يريد فعله ؟" |
Etrafında diğer erkekler varken usta gibi flört ediyor ama yalnız kaldığınızda yapmak istediği tek şey karısını ne kadar sevdiğinden bahsetmek. | Open Subtitles | سوف يلاطفك وكأنها وظيفته عند وجود الشباب الآخرين حوله ولكن إن امسكتِ به لوحده كل ما يريد فعله هو التحدث عن كم يحب زوجته |
yapmak istediği şey hakkında gayet net görünüyordu Trevor, kusura bakma. | Open Subtitles | اعتقد بأن الأمر واضح وضوح الشمس بالنسبة له فيما يريد فعله تريفور انا متأسف |