Bir şey var, beni ona doğru çekiyor ve gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | اسمعي، هناك شيء لفت إنتباهي من أجل ذلك، وإنه يزداد قوة |
- Valentine gittikçe güçleniyor bizse hiçbir şey yapmadan öylece oturup bekliyoruz. | Open Subtitles | فلاننين يزداد قوة ونحن فقط نجلس هنا على هامش الانتظار لا نفعل شيئا |
Ama donör gittikçe güçleniyor düşündüğümden de fazla. | Open Subtitles | ولكن المتبرع وضعه يزداد قوة.. ؟ أكبر بكثير من النماذج الأخرى الذي حاولت معها وهذا خلاف المتوقع |
Bu REM oranında, radyasyon güçlenmeye devam edecek ve kendi kendini bitirene kadar atmosfere dağılacak. | Open Subtitles | بهذا المعدل، فالاشعاع سوف يزداد قوة ويتبخر في الهواء حتى يدمر اللب نفسه. |
Val'in peşinden gönderdiği askeri durdurabilmenizden Anna Beşinci Kol'un daha da güçlendiğini anladı. | Open Subtitles | منذُ أن أوقفتم الجنديّ الذي أُرسلَ خلفَ (فال) (آنا) تعرف أنّ الرتل الخامس يزداد قوة |
Seni eyleme geçirebilmek için kendini gereken şeyin içinde gizler. Varlığını ne kadar çok reddedersen daha da güçlenir. | Open Subtitles | يخفي نفسه في الدافع الذي يغذيك وكلما تنفي وجوده، يزداد قوة |
Aramızdaki bağ her geçen dakika daha da güçleniyor. | Open Subtitles | . إنه هذا الإتصال . إنه يزداد قوة بغضون الوقت |
Çünkü her yaptığında ölümlü yanı biraz daha zayıflıyor ve ölümsüz yanı biraz daha güçleniyor. | Open Subtitles | لأنّه في كلّ مرة يفعل ذلك، الجزء الفاني يزداد ضعفا والجزء الخالد يزداد قوة |
- Dikey eksene döndü. Hortum gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | المحور أصبح رأسيا الاعصار يزداد قوة |
- Koalisyon gittikçe güçleniyor ve etkisi artıyor. | Open Subtitles | التحالف يزداد قوة ونفوذ كل يوم |
Eşitlik ordusu gittikçe güçleniyor... | Open Subtitles | وقت أن جيش الايكواليس يزداد قوة |
İblis gittikçe güçleniyor! | Open Subtitles | الشيطان يزداد قوة |
gittikçe güçleniyor! Elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | -إنه يزداد قوة بمرور الوقت |
Ama gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | -ولكنه يزداد قوة بداخلي |
- Joshua gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | (جوشوا) يزداد قوة |
gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | إنه يزداد قوة. |
Hem de Charlie ormanda güçlenmeye devam ederken. | Open Subtitles | في حين (تشارلي) يزداد قوة في الغابة |
Gerçekten daha da güçlendiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد حقا أنه يزداد قوة |
Her dövüşle Mojo daha da güçlenir. | Open Subtitles | مع كل قتال , (موجو) يزداد قوة |
Ceviz ağacı gibi. Her sene daha da güçleniyor. | Open Subtitles | إنّه كشجرة الجوز يزداد قوة في كلّ سنة |
Yendiği her rakiple, Kai biraz daha güçleniyor. | Open Subtitles | حيث أنه بعد كل خصم يواجهه كاي) يزداد قوة) -لماذا أنا ؟ |