ويكيبيديا

    "يسألوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sormadılar
        
    • sormak
        
    • sormaz
        
    • sormazlar
        
    • sorulmamalı
        
    • sormamaları
        
    • sormaya
        
    • sormayacaklar
        
    Genç adamlar, polisler ve binaya doğru koşuşturan itfaiyeciler, tek bir soru bile sormadılar. Open Subtitles هؤلاء هؤلاء هؤلاء الشباب ورجال الشرطة الذين اصطدموا بالأرض من هذا المبنى لم يتثنى لهم أن يسألوا سؤالا
    Sınavda batının bölünmesini bile sormadılar. Open Subtitles لم يسألوا حتى عن الإنشقاق الغربي الكبير عن الكنيسة
    İğrenç bir aydınlanma anı yaşadım ve hiçbir müstakbel babanın kendine sormak zorunda kalmaması gereken bir soruyu sordum. Open Subtitles لقد راودتني لحضه مقززة وكنت مجبر ان اسأل نفسي سؤال لايستحق اي والدين مستقبليين ان يسألوا نفسهم هذا السؤال
    Umarım bana dükkanımı satın alan Arap ı sormaz. Open Subtitles آمل أن لا يسألوا عن العرب الذين استولوا على محلّي
    Buradaki mahkumlar, sübyancılıktan içeri girmiş birini gördüklerinde detayları pek sormazlar. Doktora görünmene izin verdiler mi? Open Subtitles هنا, أحدهمأبرحهلهواً، لم يسألوا عن التفاصيل.
    Bu tür şeyler sorulmamalı. Open Subtitles لا، أنت على حق. لايجب أن يسألوا . فى مثل هذه الأشياء
    Bu sayede çok soru sormuyorlar, sormamaları gerektiğini de anlamıyorlar. Open Subtitles حتى لا يسألوا الكثير من الاسئلة و لايكتشفوا شيئا لا يفترض بهم اكتشافه..
    Vanya Kostanka'yı sormadılar. Open Subtitles على أية حال لم يسألوا عن فانيا كاستانكا
    "Niçin Evans'a sormadılar?" Son söz olarak oldukça şaşırtıcı. Open Subtitles "لماذا لم يسألوا ايفانز ", هذه هى آخر كلماته,
    Soru sormadılar. Open Subtitles جائت تي-33 الأمريكية إنهم لم يسألوا اي سؤال
    Bu konuda senin fikrini sormadılar değil mi? Open Subtitles لم يسألوا عن رأيك بالمسألة إطلاقاً، صح؟
    "Niçin Evans'a sormadılar?" demişti. Open Subtitles لقد قال"لماذا لم يسألوا ايفانز "
    İnsanlar "Yarın gözün başka birilerinde olacak mı?" Diye sormak zorunda olmamalı. Open Subtitles الناس لا يجب أن يسألوا ، هل ستكون هناك فرص أخرى غدا ؟
    Jane eve dönmeden önce olan cinayet ile ilgil soru sormak istiyorlar. Open Subtitles تريدون ان يسألوا عن جريمة قتل حدثت بمدرستها
    Sana direkt sormak yerine arkandan iş çeviriyor insanlar. Open Subtitles يفضل الناس أن يتسللوا من خلف الظهر على أن يسألوا سؤالاً مباشراً
    Bizimkiler büyük ihtimalle sormaz ama sorarlarsa geceyi sende geçirdim, tamam mı? Open Subtitles إسمع , والدي ربما لن يسألوا لكن إذا فعلوا لقد قضيت الليلة في منزلك حسناً ؟ تباً
    diye sorar. Harvard erkekleri bu soruyu asla sormaz. TED طلاب هارفارد لم يسألوا قط هذا السؤال.
    Aç insan sormaz, alır. Open Subtitles الرجل الجائعين لا يسألوا انهم يأخذوا
    Böylece soru sormazlar ve belirsiz olmalı. Open Subtitles حتى لا يسألوا أسئلة , ويكون مبهم بما فيه الكفاية
    Neden diye sormazlar ama bir şeyler söylemeliyim. Open Subtitles لن يسألوا عن ذلك، لكني سأقول سيئاً ما.
    Bu tür şeyler sorulmamalı. Open Subtitles لا، أنت على حق. لايجب أن يسألوا . فى مثل هذه الأشياء
    Gereksiz sorular sormamaları için böyle olması lazımdı. Open Subtitles لذا هم لن يسألوا أسئلة غير ضرورويه
    Çocukları kendi zamirlerini düşünmeye ve diğerlerine de zamirlerini sormaya teşvik ediyorum. TED أشجع الأطفال على التفكير في ضمائرهم وأن يسألوا الآخرين عن ضمائرهم هم.
    Kuralları sormayacaklar, beklentilerini, konunu soracaklar Open Subtitles إنهم لن يسألوا عن السياسة. بل سيسألون غالباً عن...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد