Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz(hit off: isabet ettirmek). | Open Subtitles | يسؤني أن أقول ذلك... لكن أعتقد أننا ننسجم جيداً... |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz(hit off: isabet ettirmek). | Open Subtitles | يسؤني أن أقول ذلك... لكن أعتقد أننا ننسجم جيداً... |
Güzel bir yemeği ve bir fincan kahveyi bitirememekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | يسؤني ألا أنهي وجبة جيدة مع قدح قهوة |
Hepimizin arsındaki ilişkini dağılmış olmasından nefret ediyorum | Open Subtitles | يسؤني توتّر العلاقات بيننا جميعاً |
Yük olmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | يسؤني أن نثقل عليك |
- Lee, bunu yapmandan nefret edeceğim. | Open Subtitles | "لي"، يسؤني أن أجعلك تمر بذلك |
Bunu duymaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | يسؤني سماع ذلك |