Birinin ona yardım etmesi gerekiyordu ve yardım eden yine ben oldum. | Open Subtitles | كان على أحد أن يساعده في ذلك الوقت، أيضا، وكان ذلك أنا. |
Ona yardım eden bir suç ortağı olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | إننا نفترض بأن لديه معاوناً يساعده في الخارج |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Evet. Her zaman için bir tane cinayetleri işlemesine yardım ediyor cesetlerden kurtulmak, kanıtları yok etmek için. | Open Subtitles | واحد يساعده في تنفيذ عمليات القتل، والتخلص من الجثث، والقضاء على الأدلة |
Efendim,bir suç ortağının ona yardım ettiğini düşünüyoruz | Open Subtitles | حسناً ، يا سيدي ، نعتقد أنّ لديه متواطئ كان يساعده في ذلك |
Bu yüzden ona yardım ediyormuş, ona borçluymuş. | Open Subtitles | هذا هو السبب في انه يساعده في ذلك. انه مدين له |
Ona yardım eden bir suç ortağı olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | إننا نفترض بأن لديه معاوناً يساعده في الخارج |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Figgis'i adaletin önüne çıkarmalıyız ve FBI da ona kim yardım ediyor, bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نحضر فيغي للعدالة ونعثر على من كان يساعده في الاف بي اي |
Babası hazırlanmasına yardım ediyor. | Open Subtitles | والده يساعده في توضيب أغراضه |
Partnerin, olaylardan sıyırmasına yardım ettiğini söylerdi. | Open Subtitles | أجل ، قال أنّه شريك يساعده في الإفلات من هذه الأمور |
Sen ne yapıyorsun? Lazım olunca kimin yardım ettiğini herkesin bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان يعرف الجميع من يساعده في وقت الحاجه |
Düşünmesine yardım ediyormuş. | Open Subtitles | يقول أن هذا يساعده في التفكير. |