Şu sandık parlak birkaç kuruştan çok daha değerli galiba. | Open Subtitles | ذلك الصندوق يجب أن يكون يساوي أكثر من بنس لامع |
Şimdiye kadar ortaklaşa geliştirdiğimiz her şeyden daha değerli bir şeyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع دواء يساوي أكثر من أي شييء أخر نقوم بتطويره هُنا. |
Sanırım bu künye tahminimden daha değerli çıktı. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا السوار يساوي أكثر مما توقعته |
İpotekleri evden daha pahalı. Banka ellerinden alacakmış. | Open Subtitles | الرهن يساوي أكثر من سعره البنك يضغط عليها |
Sana olan borcumdan çok daha fazla edecek bir şey getirdim Big Meat. | Open Subtitles | حصلت على شيء يساوي أكثر. بكثير مما أدين به لك ، بيج مييت |
Ne zamandan beri bir yahudinin hayatı, bir Hollandalının hayatından daha değerli? Buna kim karar veriyor? Sen mi? | Open Subtitles | هل حياة يهودي ما، يساوي أكثر من حياة هولندي طيب؟ |
Deneyimsiz bir gözün görebileceğinden daha değerli bir şeyler olabilir orada. | Open Subtitles | قد يكون بين الأغراض شيء يساوي أكثر مما تراه العين غير الخبيرة |
O hamam böceği, ikinizin bir yıIda kazandığından daha değerli. | Open Subtitles | هذا الصرصور يساوي أكثر مما تحققونه خلال عام |
Yıllar süren bağlılık paralardan ve ölü haydutlardan daha değerli olmalı, değil mi? - Değil mi? | Open Subtitles | سنوات من خدمة الموالين، ذالك يساوي أكثر من العملات المعدنية،و مجرمون موتى، أليس كذلك؟ |
Peki ya sana 50 bin dolardan daha değerli bir şey versem? | Open Subtitles | ماذا لو كان بوسعي تقديم شيئ لك يساوي أكثر من خمسين ألف دولار |
Aşk ve sevgiden daha değerli Benimle tanışmadan önce bana nasıl bakacağını öğrenmelisin Aşk adına bir dur | Open Subtitles | ♪ يساوي أكثر من أي حب و مودّة ♪ ♪ قبل أن تتمكن من رؤيتي , يجب أن تتعلم كيف تراني .. |
Senin için kurşun yedi. 5 dolardan daha değerli olması gerekir. | Open Subtitles | لقد أخذت الرصاصة مكانك لابد و أن هذا يساوي أكثر من خمسة دولارات |
...o her birinizden çok daha değerli. | Open Subtitles | الذي يساوي أكثر من أي واحد منكم |
Ve bu Çin'deki tüm çaylardan daha değerli. | Open Subtitles | .وذلك يساوي أكثر من الشاي بالصين |
- Benim veya senin hayatından daha değerli. | Open Subtitles | أنه يساوي أكثر من حياتي وحياتك |
Sığırlar hepinizden daha değerli. | Open Subtitles | يجبرون على الإذعان يساوي أكثر |
Çiçekli kolyesi. 10 yaşam boyunca görebileceğimden daha değerli. | Open Subtitles | يساوي أكثر من راتب 10 أعمار. |
Ayrıca, Becker'ı tutuklatmak 50 bin dolardan çok daha değerli. | Open Subtitles | إضافة إلى أن إحتجاز (بيكر) يساوي أكثر من خمسين ألفاً بكثير |
"Gayet hoş" mu? Bu şey arabandan daha pahalı. | Open Subtitles | لطيف جدا هذا الشيء يساوي أكثر من سيارتك |
"Gayet hoş" mu? Bu şey arabandan daha pahalı. | Open Subtitles | لطيف جدا هذا الشيء يساوي أكثر من سيارتك |
- Bu kimono senden daha pahalı. | Open Subtitles | -ثوب الكيمونو ذلك كان يساوي أكثر منكِ |
10.000 dolardan fazla edecek bir hikayem var. | Open Subtitles | لدي شيء من أجلك وأظن أنه يساوي أكثر بكثير من 10000 دولار |