ويكيبيديا

    "يسبحون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzüyor
        
    • yüzen
        
    • yüzerler
        
    • yüzerken
        
    • yüzmeye
        
    • yüzmeleri
        
    • Yüzüyorlar
        
    • yüzer
        
    Bu şeyler hala Glades'te yüzüyor. Open Subtitles إنهم لا يزالون يسبحون في الخارج . في الجلاديز
    Herkes koşuyor, zıplıyor, hiç bir kural olmadan yüzüyor. Open Subtitles الجميع يركضون , يقفزون , و يسبحون بدون نظام لقد كان هذا النقيض من المرح
    Göl kenarındaki arazi sahiplerini ya da gölde yüzen çocukları düşünsene. Open Subtitles فكر في اصحاب العقارات المطله علي البحيره أو الاطفال اللذين يسبحون فيها.
    Sudan oksijen almalarına olanak sağlayan tüylü yüzgeçleri sayesinde özgürce yüzerler. Open Subtitles فهم يسبحون فى حريه ومجهزين بخياشيم ريشيه تمكنهم إستخلاص الأوكسجين من الماء
    kendilerini içi petrol dolu bu ağir suda yüzerken buldular. TED و كان قد انتهى بهم الأمر يسبحون في مياه التي تفرغ من حجر التوازن المليئة بالنفط
    yüzmeye, toplanıp eylem planı yapmak için gittiler. Onlara bazı emirler verdi. Open Subtitles إنهم يسبحون ليجتمعوا مع بعضهم وليخططوا، هو من يصدر الأوامر
    Neden köpek balığı kafesinde yüzmeleri gerektiğini söylediler mi? Open Subtitles هل قالوا لماذا يجعلونهم يسبحون مع أسماك القرش؟
    Karıştırdım, ısıttım ve tekrar soğuttum, böylece 50 milyar smiley sahibi oldum. Hepsi bi damla su içinde Yüzüyorlar. TED وقمت بخلطهم .. ورفعت درجة حرارتهم .. ومن ثم خفضتها وحصلت على 50 مليار وجه مبتسم كهذا يسبحون في قطرة مياه واحدة
    Güzel kızların olduğu bir yer. Hepsi yüzüyor. Open Subtitles إنه حيث كلّ البنات الجميلات يسبحون
    Ve bu adamlar da içinde yüzüyor. Open Subtitles و هؤلاء الرجال كانوا يسبحون بها
    Halkımız yeryüzü sakinlerinin korkusuyla yüzüyor. Open Subtitles إن قومنا يسبحون في غمامة خشية أهل السطح
    Kanallarda yüzen 10 bin çocugu var, ...annelerinin onlara uygun birer kiz arkadas yapmasini bekliyorlar. Open Subtitles لديها عشرة آلاف طفل يسبحون في القناة بانتظار أن تصنع لهم أمهم رفيقات مناسبات
    Kanalizasyonda yüzen fazla kuğu bulamazsın. Open Subtitles لا تجد الكثير من البجع يسبحون في الصرف
    Şu yüzen ödleklere bakın! Open Subtitles انظر الى نفسك، الجبناء يسبحون ايضاً
    İnsanlar yüzme havuzunda kulaç atıp yüzerler ama sen Angad'ın kucağındaydın. Open Subtitles ‏ ‎الناس عادةً يسبحون في أجزاء في حوض السباحة.. ‏
    Mikroskobik bitki ve canlılar olan planktonları yakalamak için yukarı doğru yüzerler. Open Subtitles .... يسبحون لأعلي لترشيح الماء من العوالق نباتات وحيوانات مجهريّة
    Okyanusta yüzerler ve herkesi tehdit ederler. Open Subtitles يسبحون في المحيط و يرعبون المجتمع كله.
    Onları 'Yugoslavya' otelinin havuzunda yüzerken fotoğrafladım. Open Subtitles إلتقطت صور لهم وهم يسبحون في حوض فندق يوغسلافيا
    Balıkçılar onları sahilin bir mil açığında bulurmuş sadece yüzerken. Open Subtitles وكان صيادى السمك سيجدونهم على مبعدة ميل يسبحون فقط
    Onları yüzerken buldum, silahlarını nehir kenarına atmışlar gülüyorlar, şarkı söylüyorlardı. Open Subtitles وجدتهم يسبحون, وأسلحتهِم على ضفة النهر كانوا يضحكون ويغنون
    Sen, hiç kimseyi sokamayan ve nehir kıyısında ancak yüzmeye giren çocukları sokan yılan gibisin. Open Subtitles انت ثعبان سام بالقرب من النهر الذى لايمكن رؤيته لكنه يلدغ الاطفال الغافلين الذين يسبحون فى النهر
    Belki çocukları orada buluruz da çıkartırız düşüncesiyle teknenin altına doğru yüzmeye koyuldular. Open Subtitles لذا بدأو يسبحون أسفل القارب ويروا إن كان بمقدورهم الوصول إلى... الأطفال الصغار، ويسحبونهم إلى الخارج
    Balıkları sevmem ama yine de suyun altında yüzmeleri bana güven veriyor. Open Subtitles أنا لا أحبُ الأسماك لكن الأمر يريحني أن أعلم بوجودهم تحت الماء يسبحون.
    İşte, hepsi bu sıvının içinde Yüzüyorlar, onlara bakmak için yapışacakları bir yüzeye koymanız gerekir. TED وهم يسبحون هكذا في العينة .. ولكي ننظر إليهم علينا أن ننقلهم الى سطح يمنع حركتهم
    Yüzlerce aile buraya gelir nehirde yüzer, geziye çıkarlardı. Open Subtitles تأتي العائلات بالمئات و يسبحون في الجداول و يشاهدون المعالم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد