Balıkları ilk kez o zaman limon dilimleri ve tereyağ dışında birşeyin içinde yüzerken gördüm. | TED | عندما عرفت لأول مرة أن السمك يسبح في شئ آخر غير شرائح الليمون والزبدة. |
Her ne kadar seninki kendi bokunda yüzerken bizimki testlerde standartların üstünde olsa da. | Open Subtitles | مع أن جنيننا يتخطى كل نتائج الاختبارات بينما جنينكِ يسبح في فضلاته |
Dağın eteğindeki ufak gölette yaşarmış ve daireler çizerek yüzermiş ve kurbağalar ile oynarmış. | Open Subtitles | لقد كان يعيش في بركة صغيرة عند سفح الجبل كان يسبح في دوائر ويلعب مع الضفادع |
Sizin nehrinizde yüzermiş. | Open Subtitles | كان السم في معدة (تن موز) من سمك الينفوخية هذا. إنه يسبح في أنهاركم |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | يفيض كل الخلق بالعاطفة و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
- Tuvalette yüzerken buldum. | Open Subtitles | و انا وجدت ابني يسبح في المرحاض |
Sonra Catskills'deki evinin yanındaki bir gölde yüzerken boğuldu. | Open Subtitles | ثم غرق عندما كان يسبح في بحيرة |
Gençlik pınarında yüzerken mi? | Open Subtitles | أكان يسبح في ينبوع الشباب؟ |
Gençlik pınarında yüzerken mi? | Open Subtitles | أكان يسبح في ينبوع الشباب؟ |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | حبيبي ... يفيضكلالخلقبالعاطفة و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |