Tüm insanlar özgür ve eşit olmayı hak eder... | Open Subtitles | كل الناس يستحقون أن يكونوا أحرار ومتساويين |
Şey, herkes mutlu olmayı hak ediyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | الجميــع يستحقون أن يكونوا سعداء ، أليس كذلك ؟ |
Benim adamlarımla aynı sahada olmayı hak etmiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لا يستحقون أن يكونوا على نفس البساط مع لاعبيّ |
Burada olmayı hak etmediğimizi düşünen bir sürü insan olsa da burada olmak bir onurdur. | Open Subtitles | إنه لشرف أن أكون هنا, رغم أن هناك الكثير من الناس هناك الذين يشعرون نحن لا يستحقون أن يكونوا هنا. |
Bundan böyle sadece burada olmayı hak eden öğrencileri görmek istiyorum. | Open Subtitles | من الأن فصاعدًا، أريدُ رؤية الطلاب الذين يستحقون أن يكونوا هُنا فحسبْ. |
Çocuklarımıza her gün onların güzel olduğunu, hayatlarının önemli olduğunu, sağlıklı, güvenli, mutlu sevilen olmayı hak ettiklerini söylemeliyiz. | Open Subtitles | نحن نحتاج أن نخبر أطفالنا كل يوم أنهم جميلون، وأن حياتهم مهمة، وأنهم يستحقون أن يكونوا أصحّاء وسعداء وآمنين ومحبوبين. |
Bu maçta olmayı hak ettik! | Open Subtitles | نحن لا يستحقون أن يكونوا في هذا الوعاء. |
Her biri burada olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | جميعهم يستحقون أن يكونوا هنا |