ويكيبيديا

    "يستحقُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hak ediyor
        
    • hak eden
        
    • hak eder
        
    • değmez
        
    • hak ediyordur
        
    • hak etmiyor
        
    Her çocuk kendi renginin rahatlığında öğrenme güvencesini garantileyen bir eğitimi hak ediyor. TED يستحقُ كل طفل التعليم الذي يضمنُ له السلامة لأن يتعلم وهو يشعرُ بالراحة بهويته ولون بشرته.
    O iyi bir adamdı ve rahat uyumayı hak ediyor. Open Subtitles وقد كانَ رجلٌ جيد يستحقُ أن يرتاحَ راحةً أبدية
    Bundan daha iyi bir hayatı hak ediyor. Open Subtitles إنهُ يستحقُ حياةً أفضلَ من هذه
    Hadi ama, her gün ortak olmuyorsun, ve bunu seni kadar hak eden birini tanımıyorum. Open Subtitles إنّهُ ليسَ بكلِّ يومٍ تكونُ شريكًا .ولمْ أعرفُ أحد يستحقُ ذلك كثرك
    Ülkedeki herkes adil bir yargılanmayı hak eder, iyi bir avukatı hak eder. Open Subtitles كُل شخص في هذا البلد يستحق مُحاكمةً عادِلة يستحقُ مُحامياً جيداً
    Hayatını tehlikeye atmaya değmez. Open Subtitles إنها شيءٌ لا يستحقُ أن تخاطري بحياتكِ من أجله
    Belki de Tom gerçeği hak ediyordur. Open Subtitles ربما (توم) يستحقُ الحقيقة
    37 yaşında. Mutluluğu hak ediyor. Open Subtitles عمرهُ 37 ، إنهُ يستحقُ السعادة
    Saygı gösterilmeyi hak ediyor. Open Subtitles -إنهُ جنديّ. إنهُ يستحقُ إحترامنا اللعين.
    Ama günün 23 saatini bir hücrede geçirerek acı çekmeyi hak ediyor tek başına, arkadaş olmadan, ziyaretçi olmadan o hapisten dışarı adıma atma şansı olmadan. Open Subtitles لكنهُ يستحقُ ان يعاني في زنزانه مساحتها 8 أقدام ،لمدة 23 ساعة يومياً وحيداً بدون أصدقاء، بدون زوار، بدون فرصة للخروج من ذلكَ السجن
    Bağışlanmayı hak ediyor. Open Subtitles إنهُ يستحقُ الصَفح
    Hiç kimse böyle gitmek hak ediyor. Open Subtitles لا أحد يستحقُ الموتَ هكذا
    Ölmeyi hak ediyor. Open Subtitles إنَّه يستحقُ الموت
    Busmalis daha iyisini hak ediyor. Open Subtitles لكن (بوسكاليس) يستحقُ أفضلَ من ذلك
    Bu ödülü senin kadar hak eden kimse yoktur. Open Subtitles لا يستحقُ أحدٌ هذا التكريم أكثرَ مِنك
    - Tıpkı Martinez gibisin, ölmeyi hak eden aşağılık bir insansın. Open Subtitles - أنتَ مثل (مارتينيز) رجلٌ سيء يستحقُ الموت
    Sen, ceza... hak eden... pis bir kızsın. Open Subtitles أنتِ فتاة قذرة ...من يستحقُ العقاب
    ...herkes hayalleri için bir şansı hak eder ve sanırım bu senin umutsuzca yanlış yönlendirilen ergen gulyabanilerini de kapsıyor. Open Subtitles "جينكز خان " كل شخصٍ يستحقُ فرصة بأحلامهم , وأعتقد بأن هذا يتضمن المراهقين المضللين الميؤوس منهم
    Bunu herkes hak eder. Open Subtitles الكل يستحقُ ذلك
    Hiçbir şey burada bir yıl geçirmene değmez. Open Subtitles لاشئ يستحقُ قضائكِ عاماً هنا
    - Belki de Tom gerçeği hak ediyordur. Open Subtitles ربما (توم) يستحقُ الحقيقة
    Babanı korumak istediğini biliyorum ama o bir katil ve şerefsiz ve senin şefkatini hak etmiyor. Open Subtitles أعرفُ بأنكَ تودُ بأن تحميّ والدك لكنه قاتل وحُثالة ولا يستحقُ أيًّا من مشاعركَ تجاهه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد