Almazlarsa bunun 100 bin dolardan daha değerli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا لم يفعلوا ، أعتقد أن ذلك يستحق أكثر من 100 ألف دولار |
$200'dan daha değerli bir iş çıkarmadım mı sence de? | Open Subtitles | ان كنت تظن ان هذا يستحق أكثر من 200 دولار فأنا أقدر هذا |
Hoke'un ölüsünün, dirisinden daha değerli olduğunu düşünmüşler. | Open Subtitles | فكنت اعتقد انها هوك كان يستحق أكثر من القتلى على قيد الحياة. |
De La Sol'un 100 milyon dolardan daha fazlasını saklıyor. | Open Subtitles | دي لا سول وتضمينه في خبأ يستحق أكثر من 100 مليون دولار. |
Onu bir yabancının canlı canlı gömmesinden fazlasını hakediyor. | Open Subtitles | أظنه يستحق أكثر من دفن تراب بواسطة غريب |
Bana hiçbir şeyin bu hayattan daha değerli olmadığını gösterdin. | Open Subtitles | و لقد أثبت لي أن لا يوجد شئ يستحق أكثر من هذه الحياة |
Bir zamanlar bakır paranın madeni paradan daha değerli olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | يقول النحاس يستحق أكثر من القطع النقدية نفسها. |
Bu bana teklif edebileceğin her şeyden daha değerli. | Open Subtitles | هذا يستحق أكثر من أي شيء تستطيعين عرضه علي |
...ya da sizin görüşünüzün benimkinden daha değerli olduğuna çünkü öyle değil. | Open Subtitles | أو رأيكم فيه يستحق أكثر من رأي لأنه ليس كذلك. |
Üzgünüm ama, kocamın bir öğretmenden daha değerli olmadığını söyleyeceğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | متأسفة، لكنني هل من المفترض أن اقف هنا وأقول أن زوجي لم يكن يستحق أكثر من مدرس؟ |
Matt Froind New Canaan, Connecticut'ta bir mandıracı. Bir gün kalkıyor ve fark ediyor ki ineklerinin pisliği sütlerinden daha değerli oluyor eğer şu biyolojik ayrışabilen saksıların yapımında kullanabilirse. | TED | مات فوريند، وهو مزارع ألبان في نيو كانان بولاية كونتيكت، الذي استيقظ يوما وأدرك أن من بقراته يستحق أكثر من حليبها، إذا كان يمكن استخدامها لصنع هذه الاواني للزهور القابلة للتحلل |
Birkaç hayattan çok daha değerli. | Open Subtitles | يستحق أكثر من قتل تلك الأرواح. |
Eğer bu kadar veriyorsa, daha değerli demektir. | Open Subtitles | إن دفع لك، فإن ذلك يستحق أكثر من ذلك |
Memnuniyetiniz altından daha değerli! | Open Subtitles | أن رضاك يستحق أكثر من الذهب. |
- Vadimiz çok daha değerli. | Open Subtitles | - هذا الوادي يستحق أكثر من ذلك! |
Freddy gibi bir adamın tekrar yaşamaya başladığını görmek bütün araba, mobilyalar ve mücevherlerden daha değerli. | Open Subtitles | بجانب ، معرفتي أنني ساعدت رجلا كـ (فريدي) ليعيشحياتهمن جديد... لهو يستحق أكثر من السيارة ... و الأثاث و المجوهرات |
Çok daha değerli aslında Gabe. | Open Subtitles | إنه يستحق أكثر من ذلك يا (غيب) |
- 865 binden daha fazlasını hak etmiyor. | Open Subtitles | لا هذا سوف يستحق أكثر من 865،000 دولار. |
Affettirmek için daha fazlasını yapman gerekecek. | Open Subtitles | هذا الأمر يستحق أكثر من مجرد قبلة |
Genç Albert, Roma'da yaptığım yardımlardan... daha fazlasını hakediyor. | Open Subtitles | ( ألبرت) يستحق أكثر من... . مساعدتى له فى روما |