Evet güneş açar. Kesinlikle beklemeye değer. | Open Subtitles | نعم, سيكون هنالك يوم مشمس إن الأمر يستحق الانتظار |
84'ümüze kadar yaşasak bile bunu beklemeye değer mi? | Open Subtitles | "هل هذا يستحق الانتظار إذا كنا نعيش حتى 84؟ |
O zaman bunun için beklemeye değer. | Open Subtitles | اوه, اذن هذا حقاً يستحق الانتظار |
Eğer gerçekten yardımımı istiyorsan beklemeye değdi. | Open Subtitles | إن كنت تريد مساعدتي حقاً... فهذا يستحق الانتظار. |
Gördüğüm kadarıyla kurbanımız Beklediğimize değdi. | Open Subtitles | أنا أرى أن ضحيتنا يستحق الانتظار |
Sizce üç haftalık teslimat süresini beklemeye değer mi? | Open Subtitles | أتعتقدين انة يستحق الانتظار 3 اسابيع ؟ |
Benim için beklemeye değer. | Open Subtitles | بالنسبة لي، الأمر يستحق الانتظار |
Beni beklemeye değer. | Open Subtitles | تعلمون ابن يستحق الانتظار. |
beklemeye değer olabilir. | Open Subtitles | Whew! ويمكن ان تكون شيء يستحق الانتظار |
beklemeye değer. Yumurtalar hazır. | Open Subtitles | هذا يستحق الانتظار وصل البيض |
beklemeye değer. | Open Subtitles | الأمر يستحق الانتظار |
Güven bana beklemeye değer. | Open Subtitles | ثق بي الامر يستحق الانتظار. |
Evet, ama beklemeye değer. | Open Subtitles | أجل، لكن يستحق الانتظار |
Sağdıcım beklemeye değer. | Open Subtitles | إن شاهدي يستحق الانتظار |
beklemeye değer. | Open Subtitles | ومن يستحق الانتظار. |
Evet, beklemeye değdi. | Open Subtitles | حسنًا , هذا كان يستحق الانتظار |
Beklediğimize değdi. | Open Subtitles | هذا يستحق الانتظار |