Fransa kralının antlaşmayı kabul etmesinden ve zirveye ev sahipliği yapacak olmasından dolayı mutluluk duydum. | Open Subtitles | انا سعيد بان ملك فرنسا,وافق على توقيع المعاهده وعلى ان يستضيف اجتماع القمه |
Başka birinden ev sahipliği yapmasını istesen? | Open Subtitles | ألا يمكنكِ أن تطلبي من أيّ شخص آخر أن يستضيف الحفل؟ |
Sen de az önce bir üniversite bira partisine ev sahipliği yapıyor olan orta yaşlı bir adamsın. | Open Subtitles | أنت الرجل متوسط العمر كان يستضيف حفل بيرة في الجامعة |
Picker, botanik bahçesi için Sheraton Boston'da bu gece benim şerefime bir yardım toplantısı düzenliyor. | Open Subtitles | بيكر يستضيف منفعة الحديقة النباتية فى شيراتون بوسطن الليلة يشرفنى |
Eğitim bölümümüz, buranın öğrencileri için saha gezileri düzenliyor. | Open Subtitles | قسمنا التربوي يستضيف رحلات ميدانية لتلاميذ المرحلة الابتدائية بالمدينة |
Patron, Senatör Roberts, Karma Ekonomik Komite'dekileri ve ailelerini şükran günü için evinde ağırlıyor. | Open Subtitles | رئيس السيناتور يستضيف الليله أعضاء اللجنة الاقتصادية المشتركة وعائلاتهم من أجل عيد الشكر |
Kim pazarlama kampanyası için ev sahipliği yapmak ister? | Open Subtitles | من منكم يريد ان يستضيف حملة تسويقيّة واسعة الانتشار؟ |
Afganistan'dan dönen birlikler için evinize hoşgeldiniz buluşmasına ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | يستضيف حشداً من القوات العسكرية للترحيب بهم للعودتهم للديار من "أفغانستان". |
Her yıl kanserli çocuklar için paskalya yumurtası avıma ev sahipliği yapar. | Open Subtitles | كل عام يستضيف حفلتي لعيد الفصح لمكافحة سرطان الاطفال |
Ayrıca sekizinci kattaki Bay Loring de dairesine yüksek fiyatlı kızlara ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | ثم هناك السيد لورين في الطابق الثامن الذي يستضيف بشكل دائم بنات عاهرات بثمن مرتفع |
Teknenizin cennetin müziğine ev sahipliği yapmasını düşünür müsünüz? | Open Subtitles | أتفكّر في أن تجعل مركبك يستضيف موسيقى السماء؟ |
Örneğin; Brezilya,... TEDGlobal'e ev sahipliği yapan bu güzel ülke, dünyanın en çirkin rekorunun sahibi. | TED | وعلى سبيل المثال ،البرازيل-- هذا البلد الجميل الذي يستضيف مؤتمر TEDGlobal لديه أسوء سجل عالمي في هذه الجرائم. |
Mültecileri ortak sorumluluk alanı içinde olarak tanımlayan uluslararası anlaşmalarımız var. Fakat, küçük Lübnan'ın tüm Avrupa'dan daha fazla Suriyeli'ye ev sahipliği yapmasına razı geliyoruz. | TED | لدينا معاهدات دولية تقر أن اللاجئين هي مسؤولية مشتركة، ولكننا قبلنا أن لبنان الصغير يستضيف سوريين أكثر من من أوروبا كلها. |
Onassis, gelecek ay Avrupa'lı komşularımıza bir devlet resepsiyonuna ev sahipliği yapması için Prens'i ikna etti. | Open Subtitles | "أوناسيس" أقْنع الأمير أن يستضيف زيارات رسميّة لجيرانِنا الأوروبيين الشهر القادِم. |
Saklambaç oyununun nihai haline ev sahipliği yapan karmaşık bir dünya. | Open Subtitles | ..عالمٌ متشابك "يستضيف نهائيّات ألعاب "البحث و الاختباء |
Birliklere, evinize hoşgeldiniz etkinliği düzenliyor. | Open Subtitles | إنه يستضيف حدثاً. للترحيب بالقوات العسكرية. |
Bak sana ne diyeceğim. Bir vampir, gösterişli bir yardım günü düzenliyor. | Open Subtitles | أقصد، انظر بنفسك، مصّاص دماء يستضيف حفل تبرّع باهٍ. |
Grupları kotilyon dansı düzenliyor ya da öyle ırkçı bir şey. | Open Subtitles | ملهاهم يستضيف أشخاصاً مولعين برقصة "كوتيليون" الرسمية أو شيء عنصري من هذا القبيل |
Lincoln Center, ağızlarıyla müzik yaparak ödülü kazanmayı uman bu gençleri gururla yeniden ağırlıyor. | Open Subtitles | مركز لينكولن فخور أن يستضيف كل هؤلاء السباب المليؤون بالأمل الليلة اللذين يأملو أن يفوزو لالكأس عن طريق عزف أغاني بأفواههم |
Glee Kulübü, Lima Gey Erkekler Korosu'nu ağırlıyor. | Open Subtitles | نادي جلي يستضيف نادي لايما المثلي |
Kilise grubunu benim evimde ağırlıyor. | Open Subtitles | إنّه يستضيف جماعته من الكنيسة |