Artık yapabileceğimiz bir şey yok. Hiç kimsenin yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء نستطيع أن نفعله بعد الآن لا شيء يستطيع أن يفعله أي شخص |
Yani, belki ederdi ama artık yapabileceği bir şey yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا, ربما قد تكون مشلكه له ولكن ، تعلمين... ليس هناك الكثير... هل هناك ما يستطيع أن يفعله حيال هذا؟ |
Kimsenin yapabileceği bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هنالك شيءٌ يستطيع أن يفعله |
Bir maymunun yapabileceği bir asistanlık işim var. | Open Subtitles | لدي عمل يستطيع أن يفعله قرد |