Ne yapması değil ne yapabileceği benim için önemli. Hemen işe koyulalım. | Open Subtitles | و لا يهمني ما الهدف من تصميم هذا الشيء ما يهمني هو ما يستطيع القيام به |
Borç almak onun yapabileceği bir şey değil. | Open Subtitles | اقتراض المال هو شيء لا يستطيع القيام به. |
İtaat etmek, sorgulamadan sırf itaat etmiş olmak için itaat etmek sizin gibilerin yapabileceği bir şey yüzbaşı. | Open Subtitles | الطاعة من أجل الطاعة ...في حد ذاتها، بدون اعتراض هذا شيء يستطيع القيام به فقط أشخاص مثلك أيها القائد |
- ...iki işi de evden yürütebiliyorum. - Öğrenmeyle yapabileceği bir şey. | Open Subtitles | استطيع ان اقوم بالوظيفتين من المنزل شيئ يستطيع القيام به مع التعلم - |