Bak, ben de uyanmasını istiyorum ama adam yaşlı. | Open Subtitles | أنظر... أنظر, و أنا أريده أن يستعيد وعيه, لكن... إنه رجل مسن, لذا... |
Ben de uyanmasını istiyorum ama adam sonuçta yaşlı. | Open Subtitles | أنظر, و أنا أريده أن يستعيد وعيه... لكن إنه رجل مسن, لذا... |
Eğer 24 saat içinde kendine gelemezse kurtulamayacak. | Open Subtitles | إذا لم يستعيد وعيه خلال 24 ساعة فلن ينجو أنا آسف |
Doktorlara göre, Thomas Mitchell'in durumu gittikçe iyiye gidiyormuş ve 12 ya da 24 saat içinde kendine geleceğini söylüyorlardı, değil mi? | Open Subtitles | قال الأطبّاء أن (توماس ميتشل) أخذَ منعطفاً للأفضل. من المتوقع ان يستعيد وعيه -من 12 إلى 24 ساعة، أليس كذلك؟ |
Henüz bize herhangi bir şey söyleyemedi ama bilinci yerine gelir gelmez hala gitar çalıp, çalamadığını göreceğiz. | Open Subtitles | لم يخبرنا بشئ لكن حالما يستعيد وعيه سنرى ما بإمكانه أن يخبرنا به - عفوا ؟ |
bilinci yerine gelecek mi yoksa gelmeyecek mi hiç bilmiyoruz. | Open Subtitles | وليس عندنا اى فكره متى سوف يستعيد وعيه |
Bilinci açılana kadar tam olarak ne olduğunu bilemeyeceğiz. | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه سقط؟ إننا لن نعرف ما حدث له بالضبط حتى يستعيد وعيه |
Bilinci açılana kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر حتى يستعيد وعيه |
En kısa zamanda uyanmasını umuyoruz. | Open Subtitles | نأمل أن يستعيد وعيه قريبًا |
bilinci yerine geliyor. | Open Subtitles | إنه يستعيد وعيه |
Ama bilinci yerine gelmedi. | Open Subtitles | لكنه لم يستعيد وعيه |
bilinci yerine geliyor. | Open Subtitles | انه يستعيد وعيه |