ويكيبيديا

    "يستند على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dayalı
        
    • dayanıyor
        
    • üzerine kurulu
        
    Ölçülebilir psikolojik işaretlere dayalı sübjektif bir değerlendirme, tamam mı? Open Subtitles لا,إنه تقييم موضوعي يستند على علامات نفسيه قابلة للقياس الكمّي,حسناً
    Aynı zamanda, birçok şirket gibi, teknoloji trendlerine dayalı ürün üretiyoruz. TED كالعديد من الشركات، أيضًا نحن نقوم بصنع منتج يستند على الصيحات التكنولوجية.
    Rekabeti temel alan ve gerçekte, sıklıkla acımasız bir şekilde bir insanın diğer bir insanı sömürmesine dayalı bir toplum. Open Subtitles قدرتنا على التنوع فائقة. في مجتمع يستند على التنافس أو في الحقيقة، في كثير من الأحيان، الإستغلال
    Çalışmalarımın hepsi inkâr etmeyi tercih ettiğiniz esasa dayanıyor. Open Subtitles كل عملي يستند على مبدأ الذي أخترتيه لكي تنكريه.
    Yönetimin yeni araştırma hastanesine oğlunun ismini vermesi senin toplumu yönlendirme yeteneğine dayanıyor. Open Subtitles قرار المجلس بأن تكون تسمية الجناج الجديد تشريفاً لإبنك إنه يستند على قدرتنا في إدارة الدعايه
    Fakat savcılık iddiası anonim bir kaynağa dayanıyor. Open Subtitles يجب ان يستند على ادلة موثوقة لكن في قضية الولاية فهي تستند الى مصدر مجهول
    Sürdürülebilir bağış üzerine kurulu kar amacı gütmeyen model baz alınacaktır. TED وسوف يستند على نموذج غير ربحي الذي سيكون أساسه منح مستدامة.
    Yardım paketi takip teknolojisi üzerine kurulu yeni bir sistem olacak, çalıştığım lojistik şirketi sayesinde. TED سيكون هناك نظاماً جديداً يستند على حزمة تكنولوجيا التعقب المتبرع بها من شركة خدمات اللوجستية التي أعمل لصالحها.
    Delile dayalı olamayan bir karar adaleti ihlal etmektir. Open Subtitles ما ينتهك ماهية العدالة هو الحُكم الذي لا يستند على أدلة قطعية
    Korkmuş ve sarsılmıştım ve travma korkusuna dayalı bir karar verdim. Open Subtitles كنتُ خائفة، وأصبتُ بصدمة. ولقد إتخذتُ قرار يستند على ذلك الخوف والصدمة.
    Yaptığım her şey, babanın arkasında bıraktığı kanıtlara dayalı. Open Subtitles كل شيء قمت به يستند على أدلة تركها والدك خلفه
    Böylece bu ülkedeki ırk ve renge dayalı tüm ayrımcılıkları ortadan kaldırabileceğiz. Open Subtitles لكي نتمكن من تخليص هذه الأمة من كل أثر يتعلق بالتمييز الذي يستند على العرق واللون.
    Dünya kareografisini kurduğunuz bir bale gibi döner, fakat olaylar geçmişteki bir tecrübeye dayalı olamaz çünkü daha önce orada yemek yememişsinizdir. TED العالم يتحرك مثل رقصة باليه قمت أنت بتصميمها ولكن التسلسل لا يمكن أن يستند على تجربة من الماضي لأنك لم تأكل هنا من قبل ابداً.
    gibi. Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın eğitim sistemi çeşitliliğe değil, benzerliğe dayanıyor. TED التعليم في إطار "لن يترك أي طفل" لا يستند على التنوع ولكن على المطابقة.
    Eli'ın programı şarj sürecinin kesin zamanlamasına dayanıyor. Open Subtitles برنامج "إيلاى" يستند على زمن محدد فى عمليه إعاده الشحن
    Yani Karkov Koltsov'a dayanıyor. Open Subtitles (انت... اذاً هذا (كوركوف (كان يستند على (كولتسوف
    Onların hayranlığı benim suçlu olmam üzerine kurulu. Open Subtitles ترى، إعجابهم يستند على افتراض أنني مذنب.
    Hayatım işimdeki insanların değişebilecekleri üzerine kurulu. Open Subtitles -عملي في الحياة يستند على الاعتقاد بأن الناس يمكن ان يتغيروا .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد