Bu onun zeka ve enerjisinin her bir gramını alacak. | Open Subtitles | فإن ذلك سوف يستهلك كل ما لديها من طاقة وذكاء. |
Vücudum her gıdayı emiyor, ve tek bir şeyi bile harcamıyor. | Open Subtitles | جسدي يستهلك كل ما أتناوله ولا يضيع أي شئ |
Ya da hayatlarındaki her şeyi tüketecek kadar büyük bir olay. | Open Subtitles | او حدث قاهر للغاية بحيث يستهلك كل شيء بحياتهم |
her çıkmaz yolda kaldıktan sonra vazgeçmemi isteyeceğinizi düşünmemiştim. | Open Subtitles | لا أظنني أريده أن يستسلم حتى يستهلك كل طريق |
İçine koyduğum her şeyi tüketir. | Open Subtitles | إنه يستهلك كل شيء يهوي تحته، كل شيء أدخله به |
ta ki sen de dahil her şeyi tüketene kadar. | Open Subtitles | حتى أنه يستهلك كل شيء، بما فيهم أنت! |
Endişen her yeri kaplıyor. | Open Subtitles | قلقك يستهلك كل الهواء. |
Ateş her şeyi yakıp kül ediyor. | Open Subtitles | النار يستهلك كل شيء. |
Sıfır Madde'nin her şeyi emmesiydi ve Whitney Frost'un bir alakası varsa bizim dünyamıza da bulaşacak. | Open Subtitles | كان (المادة صفر) يستهلك كل شيء وسوف تنتقل إلى عالمنا إذا كان لدى (ويتني فروست) أي شيء للقيام به |