Haber spikerini hapse göndermiş bir hâkim olmak istemediğini biliyor sadece. | Open Subtitles | مايعلمه أنّه لا يريد أن يكون القاضي الذي يسجن مذيع أخبار. |
Herkes bu dört polisin hapse atılacağını sandı. | TED | الجميع اعتقد انه لابد ان يسجن الأربعةٌ شرطيين |
Denny Crane'e müvekkilini savunmaya gelmezse, hapse gireceğini söyleyin. | Open Subtitles | فسوف يسجن أقفز الآن كان هذا مشهداً من قاعة المحكمة اليوم |
Kendini tam on sene hapiste yatacak duruma soktu. | Open Subtitles | وضع نفسه في موقف لابد أن يسجن لأجله لـ 10 سنوات |
hapis yok, sadece mutlu son sessiz, güneşli, huzurlu bir psikiyatri enstitüsünde. | Open Subtitles | لا يسجن انها فقط نهاية سعيدة في مصح عقلي هادئ و مشمس |
Savitar Hız Gücü'ne hapsolduktan sonra da bu kalıntı delirmeye başlıyor. | Open Subtitles | لذا حالما يسجن (سافيتار) في قوة السرعة ستبدأ هذه البقايا التصرف بجنون |
Babalarının vurulmasını veya tutuklanmasını istemeyen bir karım ve dört çocuğum var. | Open Subtitles | لدي زوجة و أربع أطفال و لا يريدون أن يطرد والدهم أو يسجن |
İçin rahat olsun. Zaten bitirdik. Film düzenledi diye kimse hapse girmiyor. | Open Subtitles | اهداي , لا احد يسجن للاعلام باسوا الحالات سيجرمونا لمخاوفنا |
Genelde istediği şeyi yapmasına müsaade ederim ama o benim dostum ve hapse girdiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال سأدعه يفعل ما يريد بك لكنه صديقي ولا أريده أن يسجن |
Hüküm onu yıktı. Yaşlı, hasta ve acı içindeyken ömür boyu hapse mahkum edildi. | Open Subtitles | و صدر الحكم بأن يسجن مدى الحياة لمرضه وسنه الكبير |
Çağırmak istediğim her tanık ya hapse atılıyor ya da hapisle korkutuluyor. | Open Subtitles | كل شاهد أرغب باستدعائه إما يسجن أو يتم تهديده. |
Bebek doğduğunda siz beylerden biri hapse girecek. | Open Subtitles | وحينما يولد الطفل واحد منكم ايها السادة سوف يسجن |
Kendi çaldığı sırada yakalanıp hapse düşmesin diye... - ...babana vermek istiyordun onu. | Open Subtitles | أردت إعطاءها لأبيك كيلا يسجن في محاولة منه لسرقتها بنفسه |
İkinizi de memura hakaretten hapse tıkarım. | Open Subtitles | كلاهما يمكن أن يسجن لفترة طويلة جدا لتأطير كوربوراتر. |
Bunu yapan kişinin ölmesini ya da hapse girmesini istiyorum. Çocuklarının babasız kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | حسناً أريد من فعل ذلك أن يموت أو يسجن |
IVES: Evet, 2 ay öncesine, hapse girene kadar.. | Open Subtitles | نعم اقام لمدة شهرين قبل أن يسجن |
Stillson'un oy sahtekarlığından suçlanmasını değil, ömür boyu hapiste cinayet nedeniyle yatmasını istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد سجنه بسبب الغشّ في الإنتخابات أريده أن يسجن لبقية حياته لإرتكابه جريمة قتل |
Neden o aşağılık herif hapiste değil? | Open Subtitles | لماذا لم يسجن إبن العاهرة ذاك في السّجن ؟ |
Beş yıl hapiste yattım. Ömrümü çürüttü. | Open Subtitles | عندما يسجن المرء لخمس سنوات الاُمور تتراكم |
hapis yatmamak için, her boku yiyecek zaten... | Open Subtitles | هذا الأرنب الجبان سوف يفعل أي شيء لكيلا يسجن |
Eğer bu iz babanınsa uzun süre hapis yatacaktır. | Open Subtitles | ان كانت هذه البصمة لوالدك قد يسجن لفترة طويلة |
Savitar Hız Gücü'ne hapsolduktan sonra da bu kalıntı delirmeye başlıyor. | Open Subtitles | لذا حالما يسجن (سافيتار) في قوة السرعة ستبدأ هذه البقايا التصرف بجنون |
Burke'ün tutuklanmasını ve Kabil saldırısına dair Senato raporunun tam haline el konulmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يسجن (بيرك) وأريد تحرير تقرير مجلس الشيوخ على ضبط الهجوم بـ(كابول) |
- 25 ile müebbet arası almaz. Benedict onu hemen öldürtür. | Open Subtitles | لن يسجن "بيندكيت" سيقتله فى الحال |