ويكيبيديا

    "يسرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sızdırıyor
        
    • sızıntı
        
    • sızdıran
        
    • sızdırdığını
        
    • akar
        
    • akıtıyor
        
    • bilgi
        
    • akıyor
        
    • sızıyor
        
    • sızdırıp
        
    • sızdırdığı
        
    • sızdırırsa
        
    • sızdırıyordu
        
    - Havalandırma sızdırıyor. - Şuradakileri sıkın. Open Subtitles نظام التبريد يسرب ثبت السدادات بالأسفل هنا
    İçerden biri sızdırıyor olmalı. sızdıran ben değilim. Open Subtitles إنه من الداخل لابد أنه شخص من الدخل يسرب المعلومات
    Şato tesisatçılarının istilasına uğramış durumda. Hendekte sızıntı var. Open Subtitles السباكين فى القلعة الآن الخندق المائى يسرب بشدة
    sızdıran bu kutuya daha çok para, daha çok yardım yağdırmamız... ...gerektiğini düşünen kişiler var. TED هناك أناس يعتقدون أنه ينبغي ضخ المزيد من الأموال ، مزيد من المساعدات إلى هذه الوعاء الذي يسرب.
    Şu kişi, bilgi sızdırdığını söylediğin kişi. Open Subtitles ذاك الشخص، الذي تقول إنه يسرب المعلومات..
    Çişi kenardan akar Open Subtitles سوف يسرب السائل من الأجناب
    Duş bir yıldır su akıtıyor, kimse tamir edemedi. Open Subtitles صنبور الدش يسرب الماء منذ عام ولا أجد أي شخص ليصلحه
    Çarpışmadan sonra sadece bir yörünge manevra motoru kaldı ve yakıt sızdırıyor. Open Subtitles التصادم ترك لنا محرك واحد صالح وهو يسرب الوقود
    CTU'nun içinden birileri, dışarıdaki birilerine bilgi sızdırıyor. Open Subtitles شخص ما من الوحدة يسرب المعلومات لشخص في الخارج
    CTU'nun içinden birileri, dışarıdaki birilerine bilgi sızdırıyor. Open Subtitles شخص ما بداخل الوحدة يسرب المعلومات لشخص ما بالخارج.
    Burası sanki bir elek gibi sızdırıyor. Open Subtitles هذا المكان يسرب المعلومات مثل منخل حدث أسرع مما كنا نتوقع
    Su sızdırıyor, basıncı az her yeri bozuk. Open Subtitles إنه يسرب المياه ، ومكبسه ضعيف سيء بشكل عام
    Anaokulu, altında da sızıntı yapan bir benzen tankı var. Open Subtitles مدرسة ابتدائية وهناك خزان بنزن يسرب تحتها
    sızıntı yapmaya çalışan varsa durdurun. Parlak, kırmızı, D bülteni çıkarın. Open Subtitles لو أحد حاول يسرب الأمر للخارج اوقفوه عند حده
    Yani buradan bir sızıntı var. Open Subtitles أي إنهما كانا مستعدين لذلك مما يعني أن بيننا من يسرب المعلومات
    Disiplin Kuruluna hakkımda kimin bilgi sızdırdığını bilmiyorsun, değil mi? Open Subtitles هل تعرفين من يسرب أخباري إلى المجلس التأديبي ؟
    Sadece yağmur yağdığında akar. Open Subtitles - انه يسرب وقت المطر.
    Arabam yağ akıtıyor. Open Subtitles خزان الزيت عندى يسرب
    Olamaz, kanka. Gömleğinden akıyor. Hayır. Open Subtitles إن قميصك يسرب القهوة إعتذاراتي
    Bir süzgeçten suyun sızması gibi dünyadan da kötülük sızıyor. Open Subtitles العالم حرفيا يسرب الشر مثل الماء خلال الغربال
    Gazetelerin dedikodu köşelerine pis bir şeyler sızdırıp ufak bir it dalaşı çıkarmak istiyor. Open Subtitles يريد ان يسرب بعض الاشياء لأعمدة القيل والقال, تعرفين يصنع قتال قطط
    İçerden birinin bilgi sızdırdığı açık ve ortada. Open Subtitles من الواضح أن أحد رجالك يسرب المعلومات
    Çok yakın bir gelecekte Tarsus bile bile bilgi sızdırırsa hiç şaşırmam. Open Subtitles أنا لن أُفاجأ بأن في المستقبل القريب جدا، أن نادى طرسوس عمدا يسرب قليلا من المعلومات للعامة
    2006 yılında Khalid Charmataines olduğunu ifşa ettiğin adam sana Hughes dosyasından bilgi sızdırıyordu. Open Subtitles بالرجوع إلى 2006 الرجل الذي كشفت أمره, خالد شارماتين كان يسرب معلومات من قضية هيوز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد