ويكيبيديا

    "يسعني إلا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • edemiyorum
        
    • edemem
        
    • edemedim
        
    • alamıyorum
        
    Halk olarak soyumuzun tükenmesine ne kadar yaklaştığımızı düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لا يسعني إلا التفكير في نجاة شعبنا بأعجوبة من الإبادة
    Ama düşünmeden edemiyorum belki senin hayatında bunu daha çok hak eden birisi vardır. Open Subtitles ولكن لا يسعني إلا أن أفكر بأن ربما هناك شخص ما في حياتك يستحق ذلك أكثر منّي.
    Yardım edemiyorum ya, biraz kendimi faydasız hissettim. Open Subtitles كما تعلمين ، لا يسعني إلا الشعور بالقليل من عدم الفائدة
    İçgüdülerinizi dinlemenizin önemini tarif edemem. Open Subtitles لا يسعني إلا أن أكرر عليكم أن تتبعوا غريزتكم
    Ben bu durumda yardım edemem ancak düşünüyorum da, tüm bunlar bittiğinde daha da fazlasını yapacak. Open Subtitles ولا يسعني إلا أن أفكر فيما سيحدث لأنها تفعل أكثر من ذلك بكثير
    Gerçeklerin, fantezimden ne kadar farklı olduğunu düşünmeden edemedim. Open Subtitles لا يسمحون لها بالنوم في الداخل هي أيضاً لم يسعني إلا التفكير في مدى اختلاف واقعي عن تخيّلاتي عندما كنت في الغيبوبة
    Balkonundan atladığını duyunca onun için üzülmeden edemedim. Open Subtitles لم يسعني إلا الشعور بالأسى عند معرفتي بأنها ألقت بنفسها من شرفتها
    Dünyamızı defalarca kurtardıkları için onlara minnet duymaktan kendimi alamıyorum. Open Subtitles حسناً , لا يسعني إلا تقدير عدد المرات التي قد حفظوا بها هذا العالم
    Olanlarda benim üzerime de sorumluluk düştüğünü düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لا يسعني إلا الشعور ببعض المسؤولية عما حدث.
    Ben sadece... bu harika rüyadan uyanacakmışız gibi düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا يسعني إلا أن أشعر انى احلم وسوف استيقظ
    Ama zavallı domuzlar için üzülmeden edemiyorum. Open Subtitles لكن لا يسعني إلا الشعور بالأسف على الخنازير المسكينة.
    Her sabah annenizin yanında uyandığım için ne kadar şanslı olduğumu düşününce her şeyin ne kadar kolayca gerçekleştiğine şaşırmadan edemiyorum. Open Subtitles عندما أفكر كم أنا محظوظ لأنني أستيقظ كل صباح بجانب أمكم لا يسعني إلا أن أقف مذهولاً من مدى سهولة حدوث الأمر
    Bir Yahudi olarak, ironilere takılmadan edemiyorum. Open Subtitles أنا يهودي. لا يسعني إلا الإطالة في التهكم
    Normal olsaydım hâlâ birlikte olur muyduk diye düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لا يسعني إلا التفكير بأنني إن كنت عادية لكنا لنبقى جميعاً معاً
    Ama yardım etmezsen, ben de sana edemem. Open Subtitles ولكن، كما تعلمون سارة، لا يسعني إلا إذا كنت مساعدتي قليلا.
    İstemediğin sürece sana yardım edemem. Open Subtitles لا يسعني إلا إذا كنت تريد أن تكون ساعدت.
    Belki sana yardım edemem ama sanırım baban sana esin kaynağı oluyor. Open Subtitles ولكن لا يسعني إلا أن أفكر أن معركتك مع والدك ألقت بظلالها على تفكيرك.
    Kan şekeri seviyesindeki dalgalanmalarla ilgili tecrübeme bakınca okulda öğrenim zorluğu çeken çocukları düşünmeden edemedim. Open Subtitles ومن خبرتي في تقلبات مستويات السكر في الدم لا يسعني إلا أن افكر بالاطفال
    Sana olan kayıtsız sevgisinin benim annelik stratejilerime tamamen ters oluşunu fark etmeden edemedim. Open Subtitles لا يسعني إلا أن أفكر كيف حبها اللا مشروط لك على طرفي النقيض لإستراتيجياتي في التربية
    Evet, kusura bakma, üstünü ararken fark etmeden edemedim. Open Subtitles أجل ، أنا آسف ، لم يسعني إلا أن ألاحظ عندما قمت بتفتيشك
    Beni desteklediğiniz için rahatsızlanmasına benim sebep olduğumu düşünmekten kendimi alamıyorum. Open Subtitles لا يسعني إلا أن أتساءل إذا كنت أنا سبب اضطرابها الطريقة التي تفضلني بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد