ويكيبيديا

    "يشاهد التلفاز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • televizyon izliyor
        
    • televizyon izleyen
        
    • televizyon izliyordu
        
    • TV izler
        
    • televizyon seyrediyor
        
    • TV izliyor
        
    • Televizyon izledi
        
    • televizyon izlesin
        
    • televizyon izlemezdi
        
    • televizyon izlemiyor
        
    • televizyon izlediğini
        
    • televizyon izliyordun
        
    Babam muhtemelen televizyon izliyor olacaktır. Open Subtitles الآن,أبيغالباسيكون على الأريكة يشاهد التلفاز.
    Şarkı söylemediği zamanlarda da, televizyon izliyor. Open Subtitles وعندما لا يغني، فهو يشاهد التلفاز.
    televizyon izleyen herkes olabilir. Open Subtitles مما يقلص الاحتمالات الى كل من يشاهد التلفاز
    Koridordaki televizyon izliyordu. Open Subtitles كان في غرفته يشاهد التلفاز الموجود في الردهة
    Hapishanede herkes TV izler sanıyordum. Open Subtitles أعتقد بأن الجميع من في السجن يشاهد التلفاز
    televizyon seyrediyor ama, birkaç dakika içinde başını unutmuş oluyor. Open Subtitles كان يشاهد التلفاز لكن أي شيء أطول من دقيقتين كان يتشوش فيه بشدة لا يذكر كيف بدأ
    Eskiden evi olan yıkık dökük binanın içinde bir çocuk halen TV izliyor. Open Subtitles و من بين أطلال البيت الذى قصفته القنابل صبى صغير يشاهد التلفاز.
    Bir dakika buraya gel. Wow. televizyon izliyor. Open Subtitles تعالي لللحظة واو , هو يشاهد التلفاز
    Girsene o zaman. Chris televizyon izliyor, Will. Open Subtitles تفضلوا بالداخل ويل, كريس يشاهد التلفاز
    - O kadar çok televizyon izliyor ki beynini çürüttü. Open Subtitles -إنه يشاهد التلفاز كثيرًا جدًا إلى أن أضرت بمخه
    Benden başka günde 14 saat televizyon izleyen kimi tanıyorsun? Open Subtitles مان تعرفين غيري يشاهد التلفاز 14 ساعة باليوم ؟
    Geceleri annesiyle televizyon izleyen eski bir mossad ajanı var. Open Subtitles لديك عميل سابق في الموساد يمضي لياليه كلها وهو يشاهد التلفاز مع والدته
    En kötü şeyse katilin senin evinde seninle birlikte televizyon izleyen, yemek yiyen, geceleri yatakta yanıbaşında yatıp ortada hiçbir sebep yokken sana saldıran biri olması. Open Subtitles أسوأ ما بالأمر هو أن القاتل يقطن دارك يشاهد التلفاز معك يأكل معك
    Evet, eve geldiğimde amcam televizyon izliyordu. Open Subtitles أجل، عندما عدت للمنزل عمي كان يشاهد التلفاز
    Syd dün annesiyle televizyon izliyordu. O eski bir şarkı. Open Subtitles سيد كان يشاهد التلفاز بالأمس مع أمي
    Her gün aynı saatte uyanır, aynı saatte TV izler. Open Subtitles يستيقذ فى نفس التوقيت كل صباح يشاهد التلفاز فى نفس التوقيت كل صباح
    Leo yukarda değil. Oturma odasında televizyon seyrediyor. Open Subtitles إنَّ "ليو" ليس بالأعلى إنه في غرفة المعيشة يشاهد التلفاز
    Benim babam bütün gün TV izliyor. Open Subtitles أبي يشاهد التلفاز طوال اليوم
    Evet, Ken'e bu oldu. Televizyon izledi ve onu çıldırttı. Open Subtitles ذلك ما حدث الى(كين) كان يشاهد التلفاز ومن بعدها اصيب بتلك الحالة السيئة
    Kalk da ağabeyin televizyon izlesin. Open Subtitles انهض و دع أخاك يشاهد التلفاز
    Joseph asla televizyon izlemezdi. Open Subtitles (جوزيف) لم يكن يشاهد التلفاز
    Maalesef televizyon izlemiyor. Bu doğru. Open Subtitles لسوء الحظ, انه لا يشاهد التلفاز
    - Burada televizyon izlediğini söylüyor. Open Subtitles -إنه يقول بأنه يشاهد التلفاز
    -Az önce televizyon izliyordun! -Söyledim sana televizyon izlemiyordum. Open Subtitles انت من كان يشاهد التلفاز قلت لك اني لم اكن اشاهد التلفاز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد