Sana bir kaç soru soracaklarmış. Benden şüpheleniyorlar ama bundan korkmuyorum. | Open Subtitles | يحتاجون ان يسألوك بعض الأسئلة هم يشتبهون بي ولكني لست خائفة |
Bazı iblisler belli ki hayatta olduğumu biliyorlar ya da en azından şüpheleniyorlar. | Open Subtitles | هنالك شياطين تعلم ببقائي حياً، أو يشتبهون بوجودي |
Biz her çocuğu bir aileye vermek istiyoruz elbette, ama Tasha'nın yaşı ve sokakta geçirdiği o kadar yıl, evlatlık olarak alacak aileler uyuşturucu kullanmış olmasından, fuhuştan ve duygusal olarak zor biri olmasından şüpheleniyorlar. | Open Subtitles | دائماً نحب ربط الأطفال بعائلاتهم لكن لأنها بقيت كثيراً على الشوارع فوالديها بالتبني وعائلة الرعاية سوف يشتبهون في المخدرات |
Hayalgücü bile şüpheli ancak dünya sorunlarını çözmek için o gerekli. | Open Subtitles | حتى التخيل يشتبهون فيه حتى الآن فإنه مطلوب حل مشاكل العالم |
- Olmaz, başka bir şeyden şüphelenirler. | Open Subtitles | كلا، غنهم قد يشتبهون بشيء أو شيء ما |
İslami Web sitelerine, Binbaşı hakkında ölüm fermanı veren kişi olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | متصفحي الشبكة لدينا يشتبهون أنه واحداً (من الناس الذين يكتبون مواضيعاً عن الرائدة (شيلدز على الموقع الأسلامي |
Bazı şeylerden şüphelendikleri apaçık ortada. | Open Subtitles | لقد اطلقوا النار علي يبدو انهم يشتبهون بشيء |
Cüzdanından çıkartırsan şüphelenebilirler. | Open Subtitles | قد يشتبهون بكِ إذا اخرجتيها من محفظتكِ |
Belli ki ondan şüpheleniyorlar. | Open Subtitles | حسناً, من الواضح انهم يشتبهون بها |
Ve senin yaptığından mı şüpheleniyorlar? | Open Subtitles | وإنهم يشتبهون بأنكِ الفاعل؟ |
Senden mi şüpheleniyorlar? | Open Subtitles | يشتبهون بكَ؟ |
Doğrusunu söylemek gerekirse, Lori... ben buraya 1 ay kadar önce geldim... ama bir şüpheli bulurlarsa, ilk öğrenen ben olurum. | Open Subtitles | لأخبرك بالحقيقة يا لوري لقد انتقلت للعمل هنا منذ شهر واحد فقط لكن لو كانوا يشتبهون بأحد سأكون أول من يعلم بذلك |
Ne narkotik ne de APD senin bir şüpheli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا مكافحة المخدرات ولا الشرطة يشتبهون بِك. |
Ne narkotik ne de APD senin bir şüpheli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا مكافحة المخدرات ولا الشرطة يشتبهون بِك. |
Bizden şüphelenirler. | Open Subtitles | سوف يشتبهون بنا. |
Uzak Doğu'ya "Fırtına" kod adıyla satmış olabileceğinden şüpheleniliyor. | Open Subtitles | إنّهم يشتبهون في أنّه قد باع التكنولوجيا خاصته إلى أقصى الشرق... تحت الاسم الرمزي... كلاستر ستورم"..." |
Doğuda şüphelendikleri bir adam var, ve onu yakalarlarsa, ben... | Open Subtitles | هناك رجل من ايست يشتبهون فيه ايضا |
Bizim dahil olduğumuzdan şüphelenebilirler ve buna inanabilirler. | Open Subtitles | ربما هم يعتقدون أو يشتبهون أننا مشتركون |