Bununla beraber, rahmetli babam vazgeçirmek yerine beni hep cesaretlendirdi. | Open Subtitles | لكن مع ذلك , والدي المتوفي يبدو انه كان يشجعني اكثر مما ينهاني عنه |
Beni ve kardeşlerimi hep cesaretlendirdi. | Open Subtitles | كان يشجعني و أخوتي |
Ve doktor olmayı istemediğimden değil ama amına koyayım...bazen merak ediyorum acaba beni doktor olmak mutlu edeceği için mi cesaretlendiriyor yoksa onun mirasını sürdürmemi istediği için mi, anlıyor musun? | Open Subtitles | والأمر لا يتعلق بإنني لا أريد أكون طبيب , ولكن الأمر وكإنني... أحياناً أتسائل إن كان فقط يشجعني... لأنه يعرف أن هذا سيجعلني سعيداً... |
Bu çok güzel. Ray, kişiliğimin daha çok artistik yönlerini bulmamda cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | راي) يشجعني لاكتشاف مزيداً) من جانبي الفني |