Küçüklüğünden beri yemek yemeyi sever. Hızlıca bir şişe içer ve bittiğinde, | Open Subtitles | منذ أن كان صغيراً وهو يحب طعامة. أخذ يشربها بسرعة |
Tanıdığım tüm polisler sade içer. | Open Subtitles | كل شرطى تعرفت عليه كان يشربها سوداء |
Bira içmez misin? Kim bira içmez ki? | Open Subtitles | انتى لا تشربى البيره من الذى لا يشربها |
Hiç içmez zaten. | Open Subtitles | هو لا يشربها أبداً |
- Fransızlar böyle içiyor. | Open Subtitles | هكذا يشربها الفرنسيون |
Pekâlâ, Sinatra bile bunu içiyor. Sen neden içmeyesin? | Open Subtitles | الآن (سيناترا) يشربها, فلم لا تشربها أنت؟ |
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir? | Open Subtitles | مستر بيرسى سنودجراس معه دائما الزجاجة القديمة لكنه لا يتخيل ان احد يراه فى السر سيشتريها و يشربها بهدوء |
- Benimki şişeden içerdi. | Open Subtitles | أما والدي فكان يشربها مباشرة من القنـّـــينة. |
O sade içer. | Open Subtitles | إنه يشربها سوداء |
Bunu kimse içmez Flannery. Çok pahalı. | Open Subtitles | (لا أحد يشربها يا (فلانيري باهظة الثمن |
Vay be. Peki nasıl... Teneke kutudan nasıl içiyor ki? | Open Subtitles | هل يشربها من العلبه؟ |
İçiyor şimdi. | Open Subtitles | ويلاه، إنه يشربها. |
Başkan Kennedy de onu içerdi. | Open Subtitles | الرئيس (كيندي) أعتاد أن يشربها. |