ويكيبيديا

    "يشكل تهديداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tehdit
        
    Yalnızca oy vermeye ve bağırmaya başladığında, oylarının ve bağrışlarının, bunların ana fikri beni tehdit etmeye başladığı zaman dikkatimi verdim. TED انتبهت فقط حينما بدأت في التصويت والصراخ، وعندما كان تصويتك وصراخك، حينما كان فحواه، بدأ يشكل تهديداً لي.
    Anlayamadığınız birşeyle karşılaşırsanız onu tehdit olarak algılarsınız. Open Subtitles أنت تواجه شيئا لا تفهمه،و تفترض أنه يشكل تهديداً.
    Aslında, bu uzaylı ırkın bütün gezegen için ölümcül bir tehdit olmasından şüpheleniyoruz. Open Subtitles في الحقيقة، نشك أن هذا الجنس الفضائي يشكل تهديداً خطيراً لكامل الكوكب
    Bunu her kim yaptıysa şimdiki toplum için bir tehdit değil artık. Open Subtitles فبالتأكيد أن من فعل هذا لم يعد يشكل تهديداً للمجتمع
    Tanımadığımız biri ailemiz için bir tehdit oluşturabilir. Open Subtitles الأمر فقط ان أيّ دخيل قد يشكل تهديداً للعائلة
    Tanımadığımız biri ailemiz için bir tehdit oluşturabilir. Open Subtitles الأمر فقط ان أيّ دخيل قد يشكل تهديداً للعائلة
    - Meclisin, tehdit olarak gördüğü her şeyin peşine düşmeye hakkı var. Open Subtitles الكونغرس لديه الحق للسعى وراء أيّ شيء يظنه يشكل تهديداً.
    Nükleer güce karşı bir tehdit oluşturacaklardır. Open Subtitles ذلك يشكل تهديداً متساوياً مع تهديد الطاقة النووية
    Gezginin bir tehdit olduğuna emin olmadan o zarfı açmayacağımıza karar verdik. Open Subtitles لقد اتفقنا على ألاّ نفتح هذا الظرف إلاّ إذا أُثبت أن المسافر يشكل تهديداً
    O seni nasıl tehdit edebilir? Open Subtitles وإن يكن لقد كان يشكل تهديداً لي ، لذا لابد أن يموت
    Onun için hepiniz özgürlük savaşçısısınız ve kim buna karşı bir tehdit olursa başkan, senatör, ordu onun için fark etmez. Open Subtitles بالنسبة إليه، أنتم مدافعون عن الحرية وسيهاجم كل من يشكل تهديداً على ذلك مثل الرؤساء، السيناتورات، العسكريين، لا يهمّ
    Bu durum toplum güvenligini tehdit etmekte. Open Subtitles في التشكيلات المنفصلة يشكل تهديداً على الشعب
    Kimse bizim için tehdit değil çünkü biz kazandık. Open Subtitles لا أحد يشكل تهديداً بالنسبة إلينا، لأننا ربحنا.
    Adam deliye benziyor ve ayık olma halimi tehdit edebilir diye düşündüm. Open Subtitles ذلك الرجل مجنون, وأظنه يشكل تهديداً على بقائي نظيفاً
    'Ama, ben fark etmedim ...' '...başarım hükümete bir tehdit oluşturuyordu.' Open Subtitles لكنني ، لم ادرك ان نجاحي يشكل تهديداً للحكومة
    tehdit oluşturduğuna dair en ufak kuşkunuz olursa içeride vermek zorunda kalacağınız her karara arka çıkarım. Open Subtitles لو شعرتم للحظة انه يشكل تهديداً فسأدعم أي قرار تتخذونه في الداخل نعم، سيدي.
    Belki ama bir grubu hemen kontrole almak büyüyüp daha önemli bir tehdit olmalarını beklemekten iyidir. Open Subtitles ربما، لكن من الأفضل أن أقضي على فصيل جديد بالمهد، قبل أن يكبر و يشكل تهديداً بالنهاية،
    - Meclisin, tehdit olarak gördüğü her şeyin peşine düşmeye hakkı var. Open Subtitles الكونغرس لديه الحق للسعى وراء أيّ شيء يظنه يشكل تهديداً.
    Bize tehdit olanları yok etmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا التخلص منه لأنه يشكل تهديداً علينا
    Son zamanlarda sessiz durması tehdit olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles لمجرد لجوئه إلى الصمت لا يعني هذا أنه لا يشكل تهديداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد