Kocaman bir salon yapıyorlar çünkü insanların paraları için güven duymalarını istiyorlar. | Open Subtitles | يجب أن يصنعوا واجهة كبيرة حتى يثق الناس بإيداع المال لديهم. |
Neticede o hamile ve hamileler için özel pantolonlar yapıyorlar. | Open Subtitles | ولكنها حامل , و يصنعوا سراويل خصيصاً لهذا |
- Benim gibi tam donanımlı kızlar için bir telefon yapmalılar. | Open Subtitles | -عليهم ان يصنعوا هاتف من اجل اصابع النساء التي تتعرق ؟ |
Bunlar 1893'te yapılmadı. | Open Subtitles | لم يصنعوا مثل ذلك النموذج منذ 1893 |
Artık o bebeklerden yapmıyorlar Laffco oyuncak fabrikası 14 yıl önce kapandığından beri yapılmıyorlar. | Open Subtitles | لم يصنعوا مثل هذه الألعاب منذ سنوات منذ ان اغلق مصنع لافكو للألعاب منذ 14 سنة |
Ve yılbaşında, kasaba insanları kunduzların görebileceği en güçlü seti yaparlar. | Open Subtitles | و طوال يوم الكريسماس الناس من المدينة يصنعوا اجمل و اقوى سد رأه القنادس من قبل |
Ya da asmalardan sal yapsınlar? | Open Subtitles | وهل بإمكانهم أن يصنعوا طوافة خارج الأشجار؟ |
Alçıyla iz aldıklarını söyle lütfen. | Open Subtitles | قل لهم أن يصنعوا منها نموذجاً. |
Arduino'yla, gördüğünüz Sylvia gibi çocuklar, projeler yapıyorlar. | TED | وفي الواقع، مع الأردوينو، لدينا أطفال مثل سيلفيا التي تراها هنا، تمكنوا في الواقع من أن يصنعوا مشاريعًا باستخدام الأردوينو. |
Ne diyeyim süper pasta yapıyorlar. | Open Subtitles | حسناً، ماذا أقول؟ إنهم يصنعوا كعك عظيم |
- Hala bu tonu yapıyorlar mı? | Open Subtitles | هل مازالوا يصنعوا ذلك اللون؟ |
Vay, böyle bir şeyin olmaması için değneğe bağlanan bir şey yapmalılar. | Open Subtitles | رائع، يجب أن يصنعوا شيئاً لمسك العصى لكي لا يحدث ذلك. |
Tekerlekli sandalyeleri bu malzemeden yapmalılar. | Open Subtitles | يجب ان يصنعوا كراسي المقعدين من هذي المواد |
Ucunda pusula olan yürüyüş botları yapmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يصنعوا أحذية مشي ببوصلة بإصبع القدم |
Yarık açıldığından beri araba falan yapılmadı orada. | Open Subtitles | لم يصنعوا السيارات هناك منذ فتح الندبة. |
Kendimi kaybettirecek kadar kuvvetli afyon yapılmadı daha Bay Sawyer. | Open Subtitles | لم يصنعوا بعد مخدراً يا سيد (سوير) يمكن أن يجعلني غبياً إلى هذه الدرجة |
Bilirsin, artık bunları böyle yapmıyorlar. | Open Subtitles | أتعلم, أنهم لا يصنعوا السيارات بهذا النحو بعد الآن |
Ah, ne yazık, bu kafesli asansörlerden yapmıyorlar artık Metal işçiliğindeki detaylar harika | Open Subtitles | من المخزي أنهم لم يعودوا يصنعوا أقفاص المصاعد |
Sadece şunu unutma. İtalyanlar en iyi otomobilleri yaparlar. | Open Subtitles | فقط تذكري أن الإيطاليون هم أفضل من يصنعوا السيارات |
Bir şeyler mi demek istiyorlar kendi vakitlerinde yapsınlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يصنعوا هدفاً, ولكن عليهم بفعل ذلك في وقتهم الخاص |
Alçıyla iz aldıklarını söyle lütfen. | Open Subtitles | قل لهم أن يصنعوا منها نموذجاً. |