Bana dokununca, Şükran Günü'nde elini dizime koyan amcalar dokunuyor zannediyorum artık. | Open Subtitles | لمساته الآن تشعرني وكأنه عمٌ غريب يضع يده على ركبتي في عيدالشكر. |
elini eteğimden içeri soktu ve bana beni nasıl iyi hissettireceğini bildiğini söyledi. | TED | كان يضع يده أسفل تنورتي و يقول لي أنه يعلم كيف يجعلني أشعر بشعور جيد. |
İlk kocan, eline geçen her fırsatta kıçımı ellerdi. | Open Subtitles | زوجكِالاول, كان يضع يده على مؤخرتي كلما سنحت له الفرصة |
elini, öyle eline koymak zorunda mı? | Open Subtitles | أكان يجب عليه أن يضع يده على أردافه هكذا؟ |
...Gilles'in elleri Claire'in dizlerinde gezerken, ...o masumane ve donuk dokunan ...ellerin yerinde olmak istememdi. | Open Subtitles | لو كان باستطاعتي تتبّع هذه الرغبة, لوضعت يدي عليها. ولكن هناك كان صديقها يضع يده. بكلّ براءة وتفاهة. |
Bebek etrafta gezinirken, emeklerken, ellerini ağzına götürür, kanına bulaşır. | Open Subtitles | , الطفل يمشي و يحبو يضع يده في فمه , يدخله في دمه |
elini içeri sokup seninle az da olsa oynamadı mı? | Open Subtitles | أنه لم يضع يده في بنطلونكِ... و يعبث معكِ قليلاً؟ |
elini ya da parmaklarını içine sokmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | و إذا كنتِ أنثى، أنه لم يضع يده أو يعبث بكِ |
-Kimse elini sürmeyecek Jimmy, kimse bana dokunmayacak. | Open Subtitles | لا أحد يضع يده علي يا جيمي لا أحد يلمسني |
Allahtan sol elini kullanamıyor. | Open Subtitles | انه لشيء جيد انه لم يضع يده الجهه اليسري. |
Randy elini benim yerime arabada tutarken, bende listemdeki başka bir şeyle ilgilenebilirdim. | Open Subtitles | ورثما راندي يضع يده على السيارة لكي يفوز بها من أجلي فكرت بأنه علي أن أهتم بمشكلة أخرى عل قائمتي |
Sol elini, avuç içi taşın üzerine gelecek şekilde koyar... | Open Subtitles | وعندما يضع يده اليسري علي اللوح ويلقي التعويذة |
Kılıcı her kim tutarsa, tutanın eline göre biçimleniyor. | Open Subtitles | لقد طرزوا عليه كي يناسب من يضع يده عليه. |
Kimsenin eline geçmesin diye bürodan uzak tutmaya çalıştım. | Open Subtitles | انا نجحت في اخراجها من المكتب بحيث لا احد اخر يستطيع ان يضع يده عليها |
Savcının bu listeyi eline bu kadar çok almak istemesi şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | لا عجب أن المدعي العام يريد أن يضع يده على هذه القائمة |
Bu yeni silahın Amon'un eline geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن ندع آمون بأن يضع يده على هذا السلاح الجديد |
İçine uçağın düşmesi durumunda düşmanın eline geçmemesi için kendi imha edecek bir alet yerleştirilir. | TED | وكان فيه جهاز في داخل الموجه يعمل على تدمير الجهاز في حال سقوط الطائرة لذا لم يكن هناك من اي وسيلة للعدو من ان يضع يده عليه |
Herkes eline alabilir. | Open Subtitles | ويمكن لأي شخص أن يضع يده عليها |
Öğrendiğim bir şey varsa yapışkan maddelere asla ilk dokunan olmamaktır. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته ألا أكون أول من يضع يده في مادة لزجة |
Mike Burns'a dokunan ilk kişiyi vururum. | Open Subtitles | ... سوف اطلق على اول شخص يضع يده على "مايك بيرنز" |
Serserinin birinin ellerini kızımın üzerinden çektiğinden emin olmam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتاكد بأنه ليس هنالك أحمق يضع يده تحت فستان أبنتي |