Ve sen de onların cömertliklerini kabul ettin, onların istediklerini yapmaktan başka şansın yoktur. | Open Subtitles | و انت تقبلين بكرمهم ليس لديك خيار إلا أن تفعلي ما يطلبونه |
İstediklerini yaparsan, beni bırakacaklarmış. | Open Subtitles | يقولون إذا فعلتَ كلّ ما يطلبونه فسيكون كلّ شيء على ما يرام |
Bizi takip etmeyecekler, istediklerini zaten aldılar. | Open Subtitles | لن يلحقونا الى هنا، حسناً؟ لقد اخذوا ما يطلبونه |
Tek istedikleri, bizim zaten vermeye söz verdiğimiz birşey. | Open Subtitles | كل ما يطلبونه ما الذي ستعدهم أن تعطيهم اياة |
Karşılığında tek istedikleri kesinlikle gerekmedikçe onları tehlikeye atmamamız. | Open Subtitles | وكل ما يطلبونه في المقابل هو ألا نقذف بهم إلى أسوأ المصاعب طالما ليست العملية ضرورية للغاية |
İyi bir çocuk ol ve sana söyleneni yap. Bir de dikkatli olacağına dair bana söz ver. | Open Subtitles | كن فتى صالحاً، قم بما يطلبونه منك، وعدني أنّك ستكون حذراً. |
Ne istediklerini bir düşünürsek resmen bu bizi bitirir! | Open Subtitles | اذا حققنا حتى نصف ما يطلبونه هذا سوف يدمرنا |
Bunu düşün Wade, istediklerini verirsen, gitmesine neden izin vermesinler? | Open Subtitles | إذا أعطيتهم ما يطلبونه ، لم لن يطلقوا سراحها ؟ -ينبغي أن تصغي إلي يا وايد |
Lütfen,istediklerini yap baba, lütfen. | Open Subtitles | رجاءاً ، لا تفعلوا ما يطلبونه منكم |
Öyle, müşterilere istediklerini vermeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول إعطاء زبائننا ما يطلبونه |
Ne istediklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما يطلبونه |
Bu yüzden istediklerini yapıyorum. | Open Subtitles | لهذا أنفذ ما يطلبونه |
Ne istediklerini biliyorum. Eğer bunu izliyorsanız bu ölmüşüm demektir. | Open Subtitles | أعلم ما يطلبونه إذا رأيتم هذا |
Renautas onu hayatta tuttu ve istediklerini yapmazsam onu öldüreceklerini söylediler. | Open Subtitles | "مؤسسة (ريناتس) أبقتها على قيد الحياة..." "وقالوا إذا لم أفعل ما يطلبونه... سيقتلونها" |
Ben iyi biriyim. Gerçekten. Sadece, istedikleri şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا شخص صالح حقيقة , انا فقط أفعل ما يطلبونه مني |
Tek istedikleri herkesle 5 yıllık sözleşme yapmak. | Open Subtitles | وجلّ ما يطلبونه هو عقود بخمس سنوات من الجميع. |
Ancak itiraf etmeliyim ki, istedikleri fiyat bizi korkutup kaçıracak kadar değildi. | Open Subtitles | ولكن علي أن أقول أن السعر الذي كانوا يطلبونه.. لم يكن يُشعرنا بالخوف. |
Bu film için bir çok insan emek verdi ve tek istedikleri isimlerini ezberlemen. | Open Subtitles | وكل ما يطلبونه منك ان تحفظ اسماءهم فقط |
Beni aradıklarında ki beni hep ararlar onlar için önemli olan istedikleri şeyin, Tanrı'nın iradesi olduğunu bilmemdir. | Open Subtitles | وكلهم يطلبونني... من المهم جدا بالنسبة إليهم... أن أعرف أن ما يطلبونه هو رغبة الرب. |
Ben bana yapmamı söyleneni yaparım. | Open Subtitles | حسناّّ ، سأفعل ما يطلبونه مني |
Bana söyleneni yaparım. | Open Subtitles | حسناّّ ، سأفعل ما يطلبونه مني |