Ama adam hayvanı serbest bırakmak zorunda çünkü bu hayvan için en iyisi. | Open Subtitles | لكن يجب عليه، يجب عليه أن يطلق سراح الحيوان لأن هذا الأفضل له. |
Kral dedi ki... Chimene ve çocukları serbest bırakmayacağım. | Open Subtitles | يقول الملك انه لن يطلق سراح شيمين و الاطفال |
Bu uçağı ve yolcuları rehin alıyorum Abu Jaffa serbest bırakılıncaya dek. | Open Subtitles | وركابها تحت سيطرتي حتي يطلق سراح ابو يافا |
Prens Kraldan tüm adamları serbest bırakmasını istemiş. | Open Subtitles | طلب الأمير من والده أن يطلق سراح أولئك الرجال |
Neticede, tecavüzcü serbest kaldı, ama kız hapse atıldı. | Open Subtitles | لذا يطلق سراح المغتصب ويُزج بالفتاة إلى السجن |
Bu aşağılık herifi serbest bırakmak için, iki kadını gözünü kırpmadan öldüren adamdan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعني نفس الشخص الذي قتل امرأتين بدم بارد لكي يطلق سراح هذا الأحمق؟ |
5 oyun, 5 rehine. Siz her kazandığınızda, bir tanesi serbest kalacak. | Open Subtitles | خمس مباريات مقابل خمس رهائن, و كل مرة تفوز فيها, يطلق سراح واحد |
Kovboyu çölde tek başına serbest bırakamaz mı? | Open Subtitles | هل يمكنه أن يطلق سراح راعى البقر فى الصحراء؟ و يتركه وحدهُ |
Oğlunun serbest kaldığı gün valinin kaybolması tesadüf olamaz. | Open Subtitles | ليس هُنا محضُ صدفة أن يختطف المحافظ في نفس اليوم الذي يطلق سراح الأبن |
O sizin elemanı serbest bırakır, biz de evimize gideriz. | Open Subtitles | بعدما يطلق سراح رجلكم سنعود جميعاً إلى منازلنا |
Eğer adamlarım serbest bırakılmazlarsa,... ..SG-1'in hapis tutulması saldırgan bir davranış olarak kabul görecektir. | Open Subtitles | اذا لم يطلق سراح رجالي.. سجن اعضاء فريق اس جي-1 سيعتبر عمل عدائي |
Ned bir rehineyi daha serbest bırakacak: | Open Subtitles | نيد سوف يطلق سراح احد الرهائن وهو انت |
Ağabeyimin dediğine göre, esirleri serbest bırakıyormuş. | Open Subtitles | اخي الأكبر يقول انه يطلق سراح الأسري |
Babam yaşamı için suçluları serbest bırakıyor. | Open Subtitles | والدى يطلق سراح المجرمين الذين |
Sadece birkaç dakika sonra, deniz ineği serbest bırakılıyor. | Open Subtitles | بعد عدة دقائق يطلق سراح الأطوم |
Şimdi Blair'i ara hemen ve ona karımı ve kızımı serbest bırakmasını söyle. | Open Subtitles | إتصلي بـ"بلير" وأخبريه أن يطلق سراح زوجتي وإبنتي. |
Bir kaç gün sonra oraya git, Reyes'e paranın yarısını ver ve diğer yarısını Matt serbest kalınca vereceğini söyle. | Open Subtitles | اذهب إلى هناك بعد بضعة أيام أعطِ (رييز) نصف المال، وأخبره سيحصل على النصف الآخر (بعد أن يطلق سراح (ماتي |
- Yeni yargılama beklenirken, Terry Kucik'in serbest bırakılmasını istiyoruz. | Open Subtitles | (نريد أن يطلق سراح (تيري كيوسك و يتم إعادة محاكمته |
Hepsini serbest bıraktırmak için 12 pound. | Open Subtitles | اثنا عشر باوند يطلق سراح جميع النساء |
Firavun İsrailoğulları'ını serbest bırakırdı. | Open Subtitles | كأنه كان مشهد من فيلم "أكسودس". الفرعون يطلق سراح الإسرائليين. |