ويكيبيديا

    "يطهو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • pişiren
        
    • pişiriyor
        
    • Yemek
        
    • pişirirdi
        
    Patatesleri böyle pişiren birisini hiç görmemiştim. Open Subtitles أنا لم أر أمن قبل شخصا يطهو البطاطس بهذه الطريقة
    Piknik yemeği şahaneydi. Yemek pişiren bir erkek ne kadar ender... Open Subtitles تلك النزهة كانت جميلة من النادر إيجاد الشخص الذى يطهو
    Bana iş buluyor, et pişiriyor. Open Subtitles يجد لي وظيفة، يطهو لي شرائح لحم
    Şimdide mutfakta chili pişiriyor,maçı izliyor. Open Subtitles والآن هو في المطبخ يطهو, وتشاهدون
    Ve böylece verilen mesaj yalnızca kızların Yemek yapması gerektiği idi, erkeklerin değil. TED وبالتالي كان نوع من ارسال رسالة أن الفتيات فقط من المفترض أن يطهو لا الفتيان.
    Herkese Yemek pişirirdi. Open Subtitles كان يطهو للجميع
    Ya da sana zeytinli makarna pişiren uzun boylu, traş olmamış Bir İtalyan erkeğiyle aşkın heyecanı.. Open Subtitles أو إقامة علاقة مع شاب إيطالي ذو تسريحة شعر سيئة يطهو لك العجائن
    Sen yumurta pişiren adamsın değil mi? Open Subtitles لقد عرفتك, أنت الرجل الذي يطهو البيض, صحيح؟
    Kendi kahvaltısını pişiren bir adam olmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكون الرجل الذي يستطيع أن يطهو فطوره بنفسه
    Dere kenarında sıçan pişiren yaşlı bir adam gördüm. Open Subtitles مررتُ على رجلٍ عجوزٍ يطهو جرذاً بجوار النهر
    G treninin üçüncü rayında sandviç pişiren evsiz bir adam. Open Subtitles متشرّد يطهو بيتزا في السكة الحديدية الثالثة في المترو!
    Mutfağımızda yumurta pişiren siyahi birisi var. Tatlım, sorun yok. Open Subtitles يوجدُ رجلٌ أسودٌ في مطبخنا يطهو البيض- لا بأس يا عزيزتي-
    Benim en iyi arkadaşım o, bize fasulye pilav pişiriyor. Open Subtitles "هيا جميعا" إنه صديقي المفضل كان يطهو لنا الأرز و الفاصوليا
    Guy hararetli bir şekilde Yemek pişiriyor. Open Subtitles حسناً، إنّ غي يطهو وجبة مُذهلة.
    Vince pişiriyor olsaydı, kesinlikle birkaç taneye ihtiyacı olurdu. Open Subtitles و مادام "فينس" يطهو فسنحتاج الكثير
    Birisi Yemek pişiriyor. Open Subtitles شخص ما يطهو.
    Eğer Yemek yapacak biri olsaydı ihtiyar ve ben daha çok iş yapabilirdik. Open Subtitles يمكننا أنا والرجل العجوز ان نقوم ببعض الاعمال اذا كان احدهم يطهو لنا الطعام
    Biri sana Yemek pişirdiği için sevinmelisin. Open Subtitles يجدر بك أن تكون سعيداً لأن أحدهم يطهو لك الطعام.
    Babamın Yemek yapışını seyretmek beni mutlu ediyordu. Open Subtitles مشاهدة أبي وهو يطهو في المطبخ اشعرني بالسعادة
    Eee, evde yemekleri kim pişirirdi, Jay? Open Subtitles من كان يطهو بمنزلك يا (جاي)؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد