Editörüm abartma haber peşinde olduğunuzu düşünüyor. | Open Subtitles | يجب أنْ تعرف أنّ محرّر الصحيفة يظنّك ساعياً وراء المديح |
Sana söylememiş, çünkü senin homo olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لمْ يطلب منك لأنه يظنّك شاذًّا. |
Sadece alttan alması gereken bir tartışmaya girdiğinizi düşünüyor. | Open Subtitles | إنّه ببساطة يظنّك في نزاع بحاجة لنهاية. |
Marcel'in adamı Thierry şüpheli. 10 Gececi'yi senin öldürdüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | (تيري) رجل (مارسِل) شكّاك، يظنّك قتلت 10 من سائري الليل. |
Kara sevdaya tutulmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | لعلّ السامع يظنّك نسيت كيف يتصرّف المرء في قبضة افتتان بائد |
O kadar mı saf olduğunu düşünüyor senin? | Open Subtitles | هل يظنّك بتلك السذاجة؟ |
Aslında harika biri olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعلمين، يظنّك رائعة، |
Aslında harika biri olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تعلمين، يظنّك رائعة، |
Sorun şu ki Elijah sende olduğunu düşünüyor. Aslına bakarsan buna gayet inanmış. | Open Subtitles | (إيلايجا) يظنّك تملكيه، إنّه بالواقع مقتنع بذلك. |
Nina'yı senin öldürdüğünü düşünüyor olamaz. | Open Subtitles | يا للسّذاجة. محالٌ أن يظنّك قاتل (نينا). |
Ve dünya da sizin öldüğünüzü düşünüyor Bay Queen. | Open Subtitles | والعالم يظنّك ميّتًا يا سيّد (كوين). |