ويكيبيديا

    "يظنّون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşünüyorlar
        
    • sanıyorlar
        
    • düşünen
        
    • düşünüyorlarsa
        
    • sanır
        
    • inanıyorlar
        
    • düşündükleri
        
    Ama bir süredir annemlerle konuşuyorum ve eve dönmem gerektiğini düşünüyorlar. Open Subtitles لكن كنت أتحدّث مع والديَّ, و يظنّون أن عليهَّ الذهاب للديار.
    Güvende olacaklarını düşünüyorlar, komutanım. Open Subtitles استمع إلى الكابتن يظنّون أنّهم سيكونون فى أمان معنا يا سيّدي
    Bu aptallar koniyi kontrol edeceklerini sanıyorlar ama edemezler. Open Subtitles هؤلاء الحمقى يظنّون أنّهم سيتحكمون في المخروط، لكنّهم لن يستطيعوا ذلك.
    O insanlar sadece iş arkadaşları değil aynı zamanda ailemdi benim şimdi onlara ihanet ettiğimi sanıyorlar. Open Subtitles أولئك الناس ليسوا زملاء عمل فحسب، بل هم بمنزلة عائلتي. وهم يظنّون الآن أنّي قد خنتُهم.
    Ve ofisimdeki adi heriflerden nefret ediyorum, ...kazandıkları paranın onları adileştirdiğini düşünen adi herifler. Open Subtitles وأكره الحمقى العاملين بمكتبي ..الذين يظنّون أنّ ما يكسبوه من المال هو ما يجعل لهم قيمة
    Evet, adamım. Ya katilin içimizden biri olduğunu düşünüyorlarsa? Open Subtitles أجل يا رجل، ماذا لو كانوا يظنّون أن أحدنا هو القاتل؟
    Bütün çocuklar yanına kar kaldığını sanır. Open Subtitles . كلُّ الأطفال يظنّون أنّهم سينجون بفعلتهم
    Bizimle güvende olacaklarına inanıyorlar, Efendim! Open Subtitles استمع إلى الكابتن يظنّون أنّهم سيكونون فى أمان معنا يا سيّدي
    Yaşlılar ona birşey olduğunu düşünüyorlar, birisi kaleyi içten fethetti. Open Subtitles الشيوخ يظنّون أن هناك شيئاً ما قد حصل له أن أحدهم قد استولى على القلعة من الدّاخل
    Çok uyuyorum. Depresyonda olduğumu düşünüyorlar. Open Subtitles أنا أنامُ كثيرًا مؤخّرًا يظنّون أنّني مكتبئة
    Daha önce bizimle çalıştıklarında sen vardın o yüzden senin yaptıkları işi iyi bildiğini düşünüyorlar. Open Subtitles وبما أنك كنت هنا عندما كانوا هنا، يظنّون بأنك تفقه بشركتهم.
    Hayır, onlar senin bir şeyler bildiğini düşünüyorlar. Ama senin hiç bir şey bilmediğini bilmiyorlar. Open Subtitles كلّا، هم يظنّون أنّكِ تعلمين شيئاً ما لكنّهم لا يعلمون أنّكِ لا تعلمينَ أيّ شيء
    Cesedi bulunamadığı için kayıp olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles يظنّون بأنّه قد إختفى فحسب بما أنّهم لم يعثروا على جثّته
    Çünkü zenginler siktiri boktanlar. Herkesten daha iyi olduklarını sanıyorlar ve genellikle de siktiri boktan tipler. Open Subtitles أجل، لأنّ الأغنياء مقزّزون، يظنّون أنّهم أفضل من أي أحدٍ آخـر، وهم أصلاً مقزّزون.
    Onlara kim olduğunu söyleme. O çocuğu sen sanıyorlar. Open Subtitles لا تخبرهم بهويّتك إنّهم يظنّون بأنّ الطّفل هو أنت
    Belki de öldüğünü sanıyorlar. Onlara haber vermen gerek. Open Subtitles ربّما يظنّون بأنّك ميّتة عليك أن تعلميهم، صحيح؟
    Ben sadece, dünyanın kendilerine iyilik borçlu olduklarını düşünen insanlara karşıyım. Open Subtitles لا أتفق مع الناس الذين يظنّون أنهم مدينين للعالم بخدمة
    Onlar, kitapların eski havasını tekrar kazandığını düşünen çocuklar sadece. Open Subtitles إنّهم مجرّد أطفال يظنّون العودة للكتب أمرٌ رائع
    Ya içimizden birinin katil olduğunu düşünüyorlarsa? Open Subtitles ماذا لو كانوا يظنّون أن أحدنا هو القاتل؟
    Bırakıp gideceğimizi düşünüyorlarsa akıllarını kaçırmışlar demektir. Open Subtitles يظنّون أننا سنتركه لقد جُنّوا
    Çoğu insan bu işi katıksız heyecandan ibaret sanır. Open Subtitles مُعظم الناس يظنّون أنّ هذا العمل مُجرّد إثارة خالصة.
    Bunun baştan çıkarıcı olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles يظنّون أن ذلك يعطيهم نوعاً من الوقار.
    Hatta ondan kurtulduklarını, kazandıklarını düşündükleri zaman bile bir yolunu bulur. Open Subtitles حتّى عندما يظنّون أنّه هُزم و هم انتصروا، يجد طريقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد